ilaclist | Senin için en şifalı ilaçları listeler

Eslorex 10 mg Film Tablet

ilaci gonderen 30 Haziran 2009 Salı by Arkadaş


Eslorex ® 10 mg Film Tablet
FORMÜLÜ
Her bir film tablet, 10 mg essitalopram’a eşdeğer essitalopram oksalat ve boyar madde olarak titanyum dioksit (E171) içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
Essitalopram, bisiklik fitalan türevi olan rasemik sitalopramın saf S enantiyomeridir.
Farmakodinamik özellikler
Essitalopram, oral yoldan uygulanan bir seçici serotonin (5-HT) geri-alım inhibitörüdür (SSRI). Merkezi sinir sisteminde 5-HT geri-alımının inhibisyonu yoluyla serotonerjik etkinliği artırarak etki gösterdiği düşünülmektedir. Essitalopramın nöronlarda noradrenalin ve dopamin geri-alımı üzerinde minimal etkili olması, oldukça seçici bir serotonin geri-alım inhibitörü olduğunu göstermektedir. Essitalopram, 5-HT geri-alım inhibisyonu ve 5-HT nöron ateşleme hızı inhibisyonu açısından R-enantiyomerine göre en az 100 kat daha etkilidir. Essitalopramın, serotonerjik (5-HT1-7), dopaminerjik (D1-5), α ve ß-adrenoseptörler, histaminerjik (H1-3) muskarinerjik (M1-5), benzodiyazepin reseptörlerine afinitesi çok düşüktür veya hiç yoktur.
Essitalopram, aralarında Na+ , K+, Cl- ve Ca++ kanallarının da bulunduğu çeşitli iyon kanallarına bağlanmaz veya afinitesi azdır.
Farmakokinetik özellikler
Emilim
Tek doz veya tekrarlanan dozlarda uygulandığında, essitalopramın farmakokinetiği doğrusaldır ve günde 10-30 mg doz aralığında doz orantılıdır. Çoklu doz uygulamaları sonrasında ortalama tmaks 4 saattir. Essitalopramın emilimi gıdalardan bağımsızdır. Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık % 80’dir. Dağılım
Essitalopram ve ana metabolitlerinin plazma proteinlerine bağlanma oranı % 80’in altındadır. Dağılım hacmi yaklaşık 12-26 l/kg’dır. Sabit plazma derişimlerine yaklaşık bir haftada ulaşılır. Metabolizma
Plazmada esas olarak değişmemiş essitalopram olarak bulunur. Karaciğerde, S-demetilsitalopram (S-DCT) ve S-didemetilsitalopram (S-DDCT) metabolitlerine metabolize olur. Tekrarlanan dozlarda, S-DCT derişimleri essitalopram derişiminin % 28-31’idir ve S-DDCT derişimi essitalopram derişiminin % 5’inden düşüktür. Ayrıca, azot’un oksidasyonu ile N-oksit metaboliti ve glukuronid metabolitleri oluşabilir. Essitalopramın demetilasyonunda, esas olarak, sitokrom P450 (CYP) 2C19 rol oynamaktadır; CYP 3A4 ve CYP 2D6’nın katkısı da olasıdır. Essitalopramın 5-HT geri-alımını S-DCT’den 7 ve S-DDCT’den 27 kat daha potent olarak inhibe etmesi, metabolitlerin antidepresan etkinliğe katkısının bulunmadığını düşündürmektedir. Metabolitlerinin reseptörler ve iyon kanalları üzerinde etkisi çok azdır veya bulunmamaktadır.

Atılım
Essitalopramın oral klerensi dakikada 600 ml olup, yarılanma ömrü yaklaşık 30 saattir. Ana metabolitlerinin yarılanma ömürleri daha uzundur. Essitalopram ve ana metabolitleri esas olarak metabolitleri şeklinde idrarla atılır.
Yaşlılarda farmakokinetik
65 yaş üstündeki kişilerde, eğri altı alan (EAA) ve t½ yaklaşık % 50 artarken, tmaks değişmez
(‘Kullanım şekli ve dozu’ bölümüne bakınız).
Karaciğer bozukluğunda farmakokinetik
Karaciğer işlevleri azalmış hastalarda essitalopram farmakokinetiği araştırılmamıştır. Bu hasta grubunda, sitalopram klerensi % 37 azalır ve yarılanma ömrü iki kat uzar. Sitalopram enantiyomerleri ayrı ayrı araştırılmadığından, bu hastalarda dikkatli olunmalıdır (‘Kullanım şekli ve dozu’ bölümüne bakınız).
Böbrek bozukluğunda farmakokinetik
Böbrek işlevleri hafif ve orta derecede azalmış kişilerde, sitalopram klerensi % 17 azalır; bu hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Böbrek işlevleri ileri derecede bozulmuş (kreatinin klerensi <>ENDİKASYONLARI
- Majör depresif durumlar ve
- Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu
- Sosyal bunaltı bozukluğu
- Yaygın bunaltı bozukluğu tedavisinde endikedir.
KONTRENDİKASYONLARI
Bileşiminde bulunan maddelerden herhangi birine veya essitalopram’a karşı aşırı duyarlılığı bulunan kişilerde ve non-selektif geri dönüşümsüz mono-amin oksidaz inhibitörleriyle (MAOI) birlikte kullanılması kontrendikedir.
UYARILAR/ÖNLEMLER
Aşağıdaki “Uyarı ve Önlemler”, SSRI terapötik sınıfındaki tüm ilaçları kapsar:
Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının, intihar, düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma, azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerle yakınen izlenmesi gereklidir.
Çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de antidepresan ilaçların kullanımı gerektiğinde özellikle ilk 5 ay ve doz değiştirme durumlarında daha fazla olmak üzere, hastaların intihar, düşünce ve davranışlarında artış olasılığı yönünden uyarılması ve yakın takibi gereklidir.
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ile serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) ilaçları birlikte kullanan hastalarda; hipertermi, rijidite, miyoklonus, hayati bulguların olası dalgalanmasıyla seyreden otonomik instabilite ile deliryum veya komaya ilerleyen ajitasyonu içeren mental durum değişiklikleri gibi ciddi ve bazen fatal olabilen reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar, kısa bir süre önce SSRI tedavisini bırakmış ve MAOI tedavisine başlamış hastalarda da bildirilmiştir. Bazı vakalar nöroleptik malign sendroma benzer belirtiler göstermiştir. Ayrıca; SSRI’lar ve MAOI’lerinin birlikte kullanımının kan basıncını yükseltebileceği ve eksitasyonu uyarabileceği konusunda hayvan çalışmalarına ait veriler bulunmaktadır. Bu nedenle; essitalopramın bir MAOI ile birlikte veya MAOI ile tedaviyi bıraktıktan sonraki 14 gün içinde kullanılmaması önerilmelidir. Benzer olarak, essitalopram tedavisini bıraktıktan sonra bir MAOI ile tedaviye başlamak için en az 14 gün süre geçmelidir.

Paradoks anksiyete – Panik bozukluğu olan bazı hastalarda, antidepresan tedavinin başlangıcında, anksiyete semptomlarında artış gözlenebilir.Bu paradoks reaksiyon, çoğunlukla tedaviye başlanmasından itibaren 2 hafta içinde kaybolur. Olası paradoks anksiyojenik etkileri azaltmak için, tedaviye düşük dozla başlanması önerilir. Nöbetler – Nöbet gözlenen bütün hastalarda ilaç kullanımı sonlandırılmalıdır. Stabil olmayan epileptik hastalara SSRI verilmemeli ve epilepsisi kontrol altında olan hastalar ise dikkatle izlenmelidir. Nöbet sıklığında artış görülürse, SSRI kullanımı sonlandırılmalıdır. Mani – Öyküsünde mani/hipomani olan hastalarda, SSRI’lar dikkatle kullanılmalıdır. Hasta manik faza girerse, SSRI kullanımı sonlandırılmalıdır.
Diyabet – Diyabetli hastalarda, SSRI tedavisi, kan şekeri düzeylerini değiştirebilir. İnsülin ve/veya oral hipoglisemik ilacın dozunun yeniden ayarlanması gerekebilir. Hiponatremi – Nadiren, muhtemelen yetersiz antidiüretik hormon (ADH) salgısı nedeniyle, SSRI kullanımı ile hiponatremi oluştuğu ve tedavinin sonlandırılması ile hiponatreminin düzeldiği bildirilmiştir. Yaşlı hastalar, sirozu olanlar veya hiponatremi oluşturduğu bilinen ilaçlar ile tedavi edilen hastalar gibi risk altında olanlarda, dikkatle kullanılmalıdır. Kanama – SSRI’lar ile tedavi sırasında, ekimoz, purpura gibi yüzeyel kanama bozuklukları bildirilmiştir. Özellikle oral antikoagülanlar, trombosit işlevlerini etkilediği bilinen (atipik antipsikotikler ve fenotiyazin, trisiklik antidepresanların çoğu, asetil salisilik asit ve non-steroid anti-enflamatuvar ilaçlar gibi) bazı ilaçlarla birlikte SSRI kullanılması veya kanama eğilimi olan hastalar tarafından kullanılması konusunda dikkatli olunmalıdır. EKT (elektrokonvülsif tedavi) – SSRI’lar ile EKT’nin birlikte uygulanmasına ilişkin yayınlanmış klinik deneyim sınırlı olduğundan, dikkatli olunması önerilir. Serotonin sendromu – Sumatriptan veya diğer triptanlar, tramadol ve triptofan gibi serotonerjik etkili ilaçlarla birlikte essitalopram kullanımında dikkatli olunmalıdır. SSRI’larla birlikte serotonerjik ilaç kullanan hastalarda, serotonin sendromu ender olarak bildirilmiştir. Ajitasyon, tremor, miyokloni ve hipertermi gibi semptomların birlikte gözlenmesi, bu durumun geliştiğini gösterebilir. Böyle durumlarda, SSRI ve serotonerjik ilaç kullanımı derhal sonlandırılmalı ve semptomatik tedavi başlatılmalıdır.
Çekilme reaksiyonları – Olası çekilme reaksiyonlarının görülmesini önlemek amacıyla, essitalopram tedavisine 1 ila 2 haftalık süre içinde yavaş yavaş doz azaltılarak son verilmelidir. (“Kullanım şekli ve dozu” bölümüne bakınız).
Çocuklarda ve ergenlerde kullanım
18 yaş altı grupta güvenilirliği ve etkinliği saptanmadığından kullanımı önerilmez.
Hamilelik ve emzirme döneminde kullanım
Gebelik kategorisi “C” dir.
Essitalopram’ın, insanlardaki gebelik ve emzirme dönemlerindeki kullanıma ilişkin
güvenilirlik bilgileri yoktur. Bu nedenle, kesinlikle gerekli ise ve ancak risk/yarar durumu
dikkatle değerlendirildikten sonra hamilelerde kullanılmalıdır.
Essitalopramın anne sütüne geçmesi beklenir. Emziren kadınlara essitalopram uygulanmamalı
veya emzirme sonlandırılmalıdır.
Araç ve makine kullanımı üzerine etkileri
Essitalopram entellektüel işlevleri ve psikomotor performansı etkilemese de, psiko-aktif ilaçlar karar mekanizmasını veya yetenekleri bozabilir. Hastalar, araç ve makine kullanım yeteneklerinin potansiyel olarak etkilenebileceği konusunda uyarılmalıdır.

YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER
Tedavinin ilk 1 ila 2 haftalık bölümünde daha sık karşılaşılan advers etkiler genellikle tedavinin devam eden dönemlerinde şiddet ve sıklık açısından azalma gösterir. SSRI gibi antidepresanlar ile uzun süreli tedaviden sonra çekilme reaksiyonları meydana gelebilir. Tedavinin sonlandırılmasıyla ortaya çıkan çekilme reaksiyonları, SSRI gibi antidepresanların bağımlılık yaptığını göstermez.
Essitalopram ile uygulanan çift-kör, plasebo kontrollü çalışmalarda, plaseboya oranla daha sık gözlenen advers etkiler şunlardır:
Çok sık (% 10’dan fazla)
Gastro-intestinal sistem: Bulantı
Sık (%10’dan az, % 1’den fazla)
Metabolizma: İştah azalması.
Psikiyatri: Libido azalması, kadında anorgazmi.
Sinir sistemi: İnsomni, somnolans, baş dönmesi
Solunum sistemi: Sinüzit, esneme.
Gastro-intestinal sistem: Diyare, konstipasyon.
Cilt: Terleme artışı.
Genito-üriner sistem: Ejakülasyon bozukluğu, empotens.
Genel: Yorgunluk, pireksi.
Nadir gözlenenler (%1’den az, ‰ 1’den fazla)
Sinir sistemi: Tat alma ve uyku bozukluğu
Sınıf olarak, SSRI’larla ortaya çıkan advers etkiler şunlardır:
Kardiyovasküler: Postural hipotansiyon
Metabolizma ve beslenme: Hiponatremi, yetersiz ADH salınımı
Göz: Görme bozukluğu
Gastro-intestinal: Bulantı, kusma, ağız kuruluğu, diyare, anoreksi
Hepato-biliyer: Karaciğer işlev testlerinde bozukluk
Kas-iskelet: Artralji, miyalji
Nörolojik: Nöbetler, tremor, hareket bozukluğu, serotonin sendromu
Psikiyatrik: Halüsinasyonlar, mani, konfüzyon, ajitasyon, anksiyete, depersonalizasyon, panik
ataklar, sinirlilik
Üriner: İdrar retansiyonu
Genital: Galaktore, (empotens, ejakülasyon bozukluğu, anorgazmi gibi) cinsel işlev
bozuklukları
Cilt: Döküntü, ekimoz, kaşıntı, anjiyo-ödem, terleme
Genel: İnsomni, baş dönmesi, yorgunluk, sersemlik hali, anafilaktik reaksiyonlar.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE, DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER

Farmakodinamik Etkileşimler :
Kontrendike kombinasyonlar:
Non-selektif MAO inhibitörleri (MAOI): Essitalopramın non-selektif MAOI’leri ile birlikte
kullanımı kontrendikedir (Bakınız: Uyarılar/Önlemler).
Önerilmeyen kombinasyonlar:
Geri-dönüşümlü, selektif MAO-A inhibitörü (moklobemid): Serotonin sendromu riskinden ötürü, essitalopram’ın bir MAO-A inhibitörü ile birlikte kullanımı önerilmez. Eğer bu kombinasyon gerekli ise, önerilen en küçük dozla başlanmalı ve hasta yakından izlenmelidir.
Kullanımı önlem gerektiren kombinasyonlar:
Selejilin: Serotonin sendromu gelişmesi riskinden ötürü, geri-dönüşümsüz MAO-B inhibitörü
olan selejilin ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır. 10 mg/gün’e kadar olan selejilin
ile birlikte sitalopram, güvenle kullanılmıştır.
Serotonerjik ilaçlar: Serotonerjik ilaçlarla (örneğin tramadol, sumatriptan ve diğer triptanlar)
birlikte kullanımı, serotonin sendromuna yol açabilir.
Nöbet eşiğini düşüren ilaçlar: SSRI’lar, nöbet eşiğini düşürebilir. Nöbet eşiğini düşürebilen
diğer ilaçlarla birlikte kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Lityum, triptofan: SSRI ile lityum veya triptofan ile birlikte kullanıldığında, etkilerin arttığı
yönünde raporlar bulunduğundan, birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Hypericum perforatum (St. John’s Wort): SSRI’ların, Hypericum perforatum içeren bitkisel
ürünlerle birlikte kullanımı, advers reaksiyonların oluşumunda artışa yol açabilir.
Oral antikoagülanlar: Essitalopram ile oral antikoagülanlar birlikte verildiğinde,
antikoagülan etkide değişiklik görülebilir. Oral antikoagülan kullanan hastalarda essitalopram
tedavisine başlanırken veya essitalopram tedavisi sonlandırılırken pıhtılaşma ölçütlerinin
dikkatle izlenmesi gerekir.
Alkol: Essitalopram ile alkol arasında, farmakodinamik veya farmakokinetik etkileşim
beklenmemektedir. Ancak, diğer psikotrop ilaçlarla olduğu gibi, alkol ile birlikte kullanımı
önerilmez.
Hemostazisi etkileyen ilaçlar (NSAID, Aspirin, Varfarin, vb.): Trombositler tarafından salınan
serotonin, hemostaziste önemli bir rol oynar. Epidemiyolojik çalışmalar, serotonin geri
alımını etkileyen ilaçlar ile üst gastrointestinal sistemde kanama ortaya çıkması arasında ilişki
olduğunu ve birlikte bir NSAID veya aspirin kullanımının da kanama riskini artırdığını
göstermiştir. Bu nedenle, hastalar bu tür ilaçları essitalopram ile birlikte kullanmamaları
konusunda uyarılmalıdır.
Farmakokinetik Etkileşimler :
Diğer ilaçların essitalopram farmakokinetiği üzerindeki etkileri
Essitalopram genellikle CYP 2C19 ile metabolize olur. CYP 3A4 ve CYP 2D6 da bir
dereceye kadar metabolizasyonuna katkıda bulunur. Esas metaboliti olan S-DCT’nin ise
kısmen CYP 2D6 tarafından metabolize edildiği düşünülmektedir.
CYP 2C19’u inhibe eden ilaçlarla birlikte kullanımı, essitalopram’ın plazma derişiminin
artması ile sonuçlanır. Bu tip ilaçlarla (ör. omeprazol) birlikte kullanımda dikkatli olunması
önerilmektedir. Essitalopram dozunun azaltılması gerekebilir.
Sitalopramın, orta dereceli bir genel enzim inhibitörü olan simetidin ile birlikte kullanımı,
sitalopram plazma derişiminin % 45’den fazla artmasına neden olur. Essitalopram derişiminin
ne ölçüde arttığı bilinmemektedir. Bu nedenle, yüksek dozda simetidin ile birlikte yüksek doz
essitalopram kullanımında dikkatli olunması gerekir.
Essitalopramın diğer ilaçların farmakokinetiği üzerine etkileri
Essitalopram CYP 2D6 enzimini orta derecede inhibe eder. Bu enzimle metabolize olan, dar terapötik indekse sahip (flekainid, propafenon ve kalp yetmezliğinde kullanılan metoprolol gibi) veya çoğunlukla CYP 2D6 tarafından metabolize olan (desipramin, klomipramin, nortriptilin gibi antidepresanlar veya risperidon, tiyoridazin ve haloperidol gibi antipsikotikler gibi) merkezi sinir sistemi ilaçlarıyla birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Doz ayarlaması yapılması gerekebilir.
Desipramin veya metoprolol ile birlikte kullanımı, bu her iki CYP 2D6 substratının plazma
düzeyini iki katına çıkarmıştır.
Yapılan in vitro çalışmalarda, essitalopram’ın CYP 2C19’un zayıf inhibisyonuna neden
olduğu gösterilmiştir. CYP 2C19 ile metabolize olan ilaçlarla birlikte kullanılırken özenli
olunmalıdır.
Digoksin: Essitalopramın digoksin ile birlikte kullanımı, digoksinin farmakokinetiğini
değiştirmemiştir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Essitalopram , günde tek doz olarak, besinlerle birlikte veya öğün aralarında kullanılabilir. 20 mg’ın üzerindeki günlük dozlara ilişkin güvenilirlik kanıtlanmamıştır.
Majör depresyon tedavisi:
Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Hastanın yanıtına bağlı olarak, doz günde maksimum 20 mg’a çıkabilir.
Antidepresan yanıt için genelde 2-4 hafta gerekir. Alınacak yanıtın konsolidasyonu için en az 6 aylık tedavi süresi gerekmektedir.
Agorafobili ve agorafobisiz panik bozukluğu tedavisi:
Günlük 10 mg’lık doza geçilmeden önce, ilk hafta günde 5 mg’lık başlangıç dozu uygulanmalıdır. Doz, daha sonra, hasta yanıtına bağlı olarak, günde 20 mg’a çıkarılabilir. Maksimum etki, yaklaşık 3 ay sonra alınır. Tedavi birkaç ay sürer.
Sosyal bunaltı bozukluğu tedavisi
Günde bir kez 10 mg olarak alınır. Hastanın bireysel yanıtına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkılabilir.
Yaygın bunaltı bozukluğu
Günde bir kez 10 mg olarak kullanılır. Hastanın bireysel yanıtına göre, doz günde maksimum 20 mg’a çıkılabilir.
Yaşlı hastalar (65 yaş üstü):
Başlangıç tedavisinde, önerilen dozun yarısı ve devamında da daha düşük maksimum doz
uygulanmalıdır.
Çocuklar ve ergenler(<18)>DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Essitalopramın doz aşımına ilişkin klinik veri kısıtlıdır. Bununla birlikte, 190 mg dozda alınan essitalopram’ın ciddi belirtilere neden olmadığı bildirilmiştir.
Belirtiler :
Aşırı dozda (600 mg’dan fazla) sitalopram alınmasına bağlı olarak baş dönmesi, tremor, ajitasyon, somnolans, bilinç kaybı, nöbetler, taşikardi, EKG’de ST-T değişiklikleri, QRS kompleksinin genişlemesi, QT aralığında uzama, aritmi, solunum depresyonu, kusma, rabdomiyoliz, metabolik asidoz, hipokalemi gibi belirtiler gözlenebilir. Essitalopramın aşırı dozda alınması sonucunda da benzer belirtilerle karşılaşılması beklenir.
Tedavi :
Spesifik bir antidot mevcut değildir. Solunum yolu açık tutulmalı ve yeterli oksijen verilerek solunum işlevlerini yerine getirmesi sağlanmalıdır.
Oral alımdan sonra olası en kısa zaman içerisinde mide lavajı yapılmalıdır. Genel semptomatik destek tedavisinin uygulandığı süre boyunca kardiyak ve yaşamsal belirtiler yakından izlenmelidir.
SAKLAMA KOŞULLARI
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI
28 film tabletlik ambalajlarda.
RUHSAT SAHİBİ
Eczacıbaşı Sağlık Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Büyükdere Cad. Ali Kaya Sok. No:7 Levent 34394 İstanbul
ÜRETİM YERİ
Eczacıbaşı Sağlık Ürünleri San.ve Tic. A.Ş. Küçükkarıştıran 39780 Lüleburgaz
Ruhsat tarihi: 23.05.2007 Ruhsat no: 211/38
Prospektüs onay tarihi: 23.05.2007 Reçete ile satılır. ® Tescil edilmiş marka

MUSCORIL 4 MG 20 KAPSUL

ilaci gonderen by Arkadaş

Etken Maddesi
 Tiyokolşikosid 

 MUSCORIL 4 MG 20 KAPSUL 

 Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

İlaç Formülü;

4 mg Tiyokolsikosid Ampul
2 ml Enjeksiyonluk su Ampul
4 mg Tiyokolsikosid Kapsül
-------- Enjeksiyonluk su Kapsül

Endikasyonları;

Tiyokolsikosid aşağıda belirtilmiş olan durumlarda, ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisi amacıyla kullanılır:
- Tortikolis, dorsalji, lombalji gibi dejeneratif vertebra hastalıkları ve vertebranın statik patolojileri
- Spastisitenin eşlik ettiği travmatolojik ve nörolojik kökenli bozukluklar
- Rehabilitasyon sırasında

Kontrendikasyonları;

Tiyokolsikoside aşırı duayralılığı olanlarda, adate hipotonisinde, gevşek parolizide kontrendikedir.

Uyarılar Önlemler;

Hayvanlar üzerinde herhangi bir teratojen etki bildirilmemiştir. Bu deneysel çalışmalar, klinik veri bulunmadığı için ilacın insanlar üzerindeki malformasyon etkisinin belirlenmesine yeterli değildir.
Laktasyonda kullanımı :
İlacın anne sütüne geçtiği bilinmektedir.
Emziren kadınlarda ilacın hasta için önemi dikkate alınarak, ya ilaç ya da emzirme kesilmelidir.

Yan Etkiler;

AMPUL :
İ.M. uygulama sonrasında nadir olarak tansiyon düşmesi, geçici bilinç bulanıklığı veya eksitasyon bildirilmişitir.
Tiyokolsikaside karşı aşırı duyarlığa bağlı olarak deri belirtileri ortaya çıkabilir.
KAPSÜL :
Nadiren sindirim şikayetlerine (gastralji, ishal) yol açabilir.

Etkileşimler;

Herhangi bir etkileşim bildirilmemiştir. Ancak benser etkideki diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır.

Dozu Kullanma;

AMPUL :
Yetişkinler :
Günde 2 defa 1 ampul (4 mg) İ.M. uygulanır. Şiddetli kas kramplarında tedaviye günde 2 defa intramüsküler uygulanan 1 ampul (4 mg) ile başlanır. Ampul formu ile önerilen tedavi süresi 3-5 gündür. Gerekirse tedavi 5-7 gün, oral olarak günde 2 defa 2 kapsül (8 mg) ile sürdürülür. Fizik tedavi seanslarında hazırlık için; kas gevşetici etkinin elde edilmesi için gereken süre (İ.M. enjeksiyondan sonra 30-40 dakika) göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuklarda :
Tiyokolsikosidin çocuklarda kullanımı önerilmektedir.
KAPSÜL:
Yetişkinlerde :
Günde 2 defa 2 kapsül (8 mg) uygulanır. tedavi süresi 5-7 gündür. Kapsüller tok karnına alınmalıdır. Şiddetli kas kramplarında tedaviye günde 2 defa intramüsküler uygulanan 1 ampul (4 mg) ile başlanır. Ampul formu ile önerilen tedavi süresi 3-5 gündür. Fizik tedavi seanlarında hazırlık için; kas gevşetici etkinin elde edilmesi için gereken süre (1-2 saat) göz önünde bulundurulmalıdır.
Çocuklarda :
Tiyokolsikosidin çocuklarda kullanımı önerilmektedir.

Per. Fiyatı;

 İlaç Fiyatı 13.87 YTL 

  Reçeteli Verilir. 

İlaç Fiyat bilgileri T.C Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenmiş ve İlaç Bilgi sistemimizde 1 Şubat, Cuma 2009 tarihinde güncellenmiştir.


SUDAFED 30 MG 150 ML ŞURUP

ilaci gonderen 27 Haziran 2009 Cumartesi by Arkadaş

Etken Maddesi
 Pseudoephedrine HCl 

 SUDAFED 30 MG 150 ML ŞURUP 
 Yerli, Beşeri bir ilaçdır.


İlaç Formülü;

Bir ölçek (5ml) 30mg psödoefedrin HCl içerir. Yardımcı maddeler: Şeker, metil paraben, sodyum benzoat, ponceau 4R, ahududu esansı.

Farmakolojik Ö.;

Farmakodinamik özellikleri: Psödoefedrin, direkt veya indirekt sempatomimetik aktiviteye sahiptir ve etkili bir üst solunum yolları dekonjestanıdır. Psödoefedrin, sistolik kan basıncının yükseltilmesinde ve taşikardi yaratılmasında efedrinden önemli oranda daha az etkilidir ve merkezi sinir sisteminin uyarılmasında da etkisi daha düşüktür. Psödoefedrin, 4 saat süren dekonjestan etkisine 30 dakika içinde ulaşır. Farmakokinetik özellikleri: 

Absorpsiyon:Psödoefedrin, oral alımı takiben bağırsaklardan absorbe olur. Sağlıklı yetişkin gönüllülerde, 60mg psödoefedrinin verilmesi yaklaşık 1.5 saat sonra (Tmax) yaklaşık 180 ng/ml’lik bir doruk plazma konsantrasyonu (Cmax) yaratmıştır. 

Dağılım: Psödoefedrinin görünen dağılım hacmi (Vd/F) 2.8 l/kg’dır. 

Metabolizma ve Eliminasyon: Psödoefedrin: Plazma yarılanma ömrü yaklaşık 5.5 saattir Psödoefedrin karaciğerde N-demetilasyon yoluyla aktif bir metabolit olan norpsödoefedrine kısmen metabolize olmaktadır. Psödoefedrin ve metaboliti idrar ile atılır, dozun %55 ile 90’ı herhangi bir değişikliğe uğramadan atılır. Psödoefedrinin toplam vücut klerensi (Cl/F) yaklaşık 7.5 ml/dak/kg’dır. Eliminasyon hız sabiti (Kcl) yaklaşık 0.13 saat–1 ‘dir. İdrar asitlendiğinde psödoefedrinin idrar ile dışarı atılma hızı artar. Bunun tersine idrar pH’sı arttıkça idrar ile dışarı atılma hızı azalır. Böbrek yetmezliğinde farmakokinetik: Sudafed şurup ile böbrek yetmezliğinde yapılmış spesifik çalışma yoktur. Ancak çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarda 60 mg psöefedrin+ 8 mg akrivastin kapsüllerinin (Duact kapsül) tek doz uygulamasını takiben orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı gönüllülere nazaran psöefedrin Cmaks değeri 1.5 misli artmıştır. Tmaks değeri böbrek hastalarında değişmemiştir. Yarılanma ömrü, sağlıklı gönüllülere nazaran hafif ve şiddetli böbrek yetmezliğinde sırasıyla 3-12 misli artmıştır. 

Karaciğer yetmezliği olanlarda veya yaşlılarda Sudafed Ekspektoran ile yapılmış spesifik çalışmalar yoktur. Yaşlılarda 60 mg psöefedrin+ 8 mg akrivastin kapsüllerinin (Duact kapsül) alımını takiben yarılanma ömrü sağlıklı gönüllülere nazaran 1.4 misli artmıştır.

Endikasyonları;

Sudafed, özellikle nazal mukoza, sinüslerde ve genel olarak üst solunum yolları mukozasında dekonjestan etki yapan bir maddedir ve allerjik rinit, vazomotor rinit, nezle, grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda burnu açarak ve burun akıntısını durdurarak semptomatik bir iyileşme sağlar.

Kontrendikasyonları;

Sudafed şurup psödoefedrin veya ilacın bileşenlerine aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir. Ciddi hipertansiyon ve şiddetli koroner arter hastalığı olanlarda kontrendikedir. Sudafed şurup daha önceki 2 hafta içinde monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) almış veya almaya devam eden hastalarda kontrendikedir. Sudafed ve bu tip bir ilacın aynı zamanda kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Uyarılar Önlemler;

Normotansif hastalarda psödoefedrinin görünür hiç bir presör etkisi olmamakla beraber, Sudafed Şurup, hafif veya orta şiddette hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bakınız Kontrendikasyonları ve İlaç Etkileşmeleri). Diğer sempatomimetik ajanlarda olduğu gibi, Sudafed Ekspektoran kalp hastalığı, diyabeti, hipertiroidizmi, göziçi basıncı yüksek veya prostat büyümesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli karaciğer yetmezliğinde (Child Pugh sınıflaması=C) veya orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalık da varsa dikkatli olunmalıdır (Bakınız Farmakokinetik Özellikleri). 

Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı: Gebelik:Gebelik kategorisi C. Psödoefedrin uzun süreden beri istenmeyen etkiler görülmeden yaygın bir şekilde kullanılmaktaysa da, gebelik sırasında kullanımıyla ilgili spesifik veriler bulunmamaktadır. Sudafed Şurup, eğer hekim ilacın gebe kadına sağlayacağı yararın, fötus üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa kullanılmalıdır. Emziren anneler: Psödoefedrin anne sütüne az miktarda geçer, fakat bunun emzirilen bebeklerdeki etki derecesi bilinmemektedir. Ağız yoluyla tek doz psödoefedrin verilen annenin sütüyle 24 saat içinde bunun %0.5-0.7’sinin atılacağı tahmin edilmektedir. Sudafed Şurup, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa kullanılmalıdır. 

Makine ve taşıt aracı kullanımı: Herhangi bir etki yapması beklenmemektedir.

Yan Etkiler;

Psödoefedrine bağlı ciddi ters etkiler çok nadiren görülür. Uyku bozuklukları ve nadiren halusinasyon dahil merkezi sinir sistemi (MSS) uyarım semptomları görülebilir. Ciltte irritasyonla birlikte veya irritasyonsuz döküntüler bazen görülmektedir. Psödoefedrin alan erkeklerde nadiren üriner retansiyona rastlanır; önceden mevcut bir prostatik büyüme bu durumu hazırlayıcı faktör olabilir. 

BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

Etkileşimler;

Sudafed Şurup’un, trisiklik antidepresanlar, sempatomimetik ajanlar (dekonjestanlar, iştah bastırıcılar ve amfetamin benzeri psikostimülanlar gibi) ve sempatomimetik aminlerin katabolizmasını etkileyen monoamin oksidaz inhibitörleri (furazolidon dahil) ile beraber kullanılması bazen kan basıncının yükselmesine neden olabilir. (Bakınız Kontrendikasyonları) Psödoefedrin içermesinden dolayı Sudafed Şurup, bretilyum, betanidin, guanetidin debrizokin, metildopa ve alfa ve beta adrenerjik blokör ilaçlar gibi sempatik aktiviteyi engelleyen hipotansif ilaçların etkisini kısmen tersine çevirir. (Bakınız Uyarılar/Önlemler)

Dozu Kullanma;

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) 

12 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinlerde: Günde 3-4 kez 10ml (2 ölçek). Maksimum günlük doz:40 ml (240 mg psödoefedrin hidroklorür ) 

6-11 yaş: Günde 3-4 kez 5ml (1 ölçek). Maksimum günlük doz: 20 ml (120 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2-5 yaş: Günde 3-4 kez 2.5ml (1/2 ölçek)(15 mg psödoefedrin hidroklorür ve 50 mg guaifenesin). Maksimum günlük doz: 10 ml (60 mg psödoefedrin hidroklorür) 

2 yaşın altındaki çocuklar:2 yaşın altındaki çocuklara doktora danışmadan verilmemelidir. 

6 aylıktan 2 yaşa kadar olan çocuklar: Günde 3-4 kez 1.25 ml (¼ ölçek) Maksimum günlük doz: 5 ml (30 mg psödoefedrin hidroklorür ) 

Yaşlılarda: Sudafed Şurup’un yaşlılarda etkileri henüz bilinmemektedir. Deneyimler, normal yetişkin dozunun yeterli olduğunu göstermektedir; ancak böbrek ve/veya karaciğer fonksiyonunun izlenmesi tavsiye edilir. Ciddi bir bozukluğa rastlandığında dikkatli olunmalıdır. 

Karaciğer yetmezliği: Deneyimler normal yetişkin dozunun yeterli olduğunu göstermektedir; ancak şiddetli hepatik yetmezlikte (Child Pugh C) dikkatli olmalıdır. 

Böbrek yetmezliği: Orta şiddetli ve şiddetli böbrek yetmezliğinde özellikle birlikte kardiyovasküler bir hastalık da varsa dikkatli olunmalıdır (Bakınız Farmakokinetik Özellikleri). 

Doz Aşımı: Semptomlar ve belirtiler: Sudafed Ekspektoran’ın akut aşırı dozajında, önerilen dozlarında görülen yan etkilere ilaveten titreme, konvülsiyonlar, irritabilite, aşırı huzursuzluk, palpitasyonlar, hipertansiyon görülebilir. Tedavi: Solunum destekleyici ve koruyucu ve konvülsiyonları kontrol edici önlemler alınmalıdır. Endike olduğu takdirde gastrik lavaj uygulanmalıdır. Mesane kateterizasyonu gerekebilir. İstenirse, psödoefedrin atılımının hızlandırılması için asit diürezi yapılabilir. Ancak bu prosedürün sağlayacağı terapötik yarar açık değildir. Aşırı dozajda diyalizin değeri bilinmemektedir; ancak 60 mg psödoefedrin+8 mg akrivastin içeren preparatın 4 saatlik hemodiyaliziyle toplam vücut psödoefedrin miktarının %20’si uzaklaştırılabilmiştir. 

Saklama Koşulları: 25 ºC’ın altında saklayınız. Işıktan koruyunuz.

Per. Fiyatı;

İlaç Fiyatı 4.63 YTL 

  Reçeteli Verilir. 

İlaç Fiyat bilgileri T.C Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenmiş ve İlaç Bilgi sistemimizde 21 Şubat, Perşembe 2009 tarihinde güncellenmiştir.

ASİST Şurup

ilaci gonderen 26 Haziran 2009 Cuma by Arkadaş

ASİST
Şurup

Üretici Firma:
Hüsnü Arsan
Etken Madde(ler):
Asetil sistein 200 mg/5 ml

Piyasa Şekilleri:
Pediyatrik: 40 g granül içeren 100 ml’lik şişelerde., 60 g granül içeren 150 ml’lik şişelerde.

Kullanım Şekli:
7 yaşından büyük ve erişkinlere günde 3 kez 600 mg/gün; 2 yaşın altındaki çocuklara günde 2 kez 200 mg/gün, 7 yaşına kadar olan çocuklara günde 2 kez 400 mg/gün verilir.

Endikasyonları:
Yoğun kıvamlı balgamın atılması, azaltılması, ekspektorasyonun kolaylaştırılması gereken durumlarda, bronkopulmoner hastalıklarda, bronşik sekresyon bozukluklarının tedavisinde endikedir.

Kontrendikasyonları:
Asetil sisteine aşırı duyarlı olduğu bilinen kişilerde kontrendikedir.

Uyarılar:
Gastroduodenal ülser durumlarında, ayrıca asetil sisteinin verilmesinden sonra bronşiyal sekresyonda belirgin bir artış olabilir. Bu durumda eğer öksürük refleksi/öksürük yeterli değilse hava yolunun açık tutulmasına dikkat edilmelidir. Asetil sisteinin anne sütüne ve fetüse geçmesiyle ilgili yeterli veri olmadığından gebelerde ve emzirenlerde zorunlu nedenler olmadıkça kullanılmamalıdır.

Yan Etkileri:
Kusma ve bulantı tipinde gastrointestinal bozukluklar, stomatit ve rinore (burun akıntısı), ürtiker, baş ağrısı, kulak çınlaması, nadiren allerjik deri reaksiyonları oluşturabilir.

İlaç Etkileşimleri:
Mukomodifikatör bronşikler, atropinik sekresyon kurutucu maddeler ve antitüssiflerle birlikte alınmamalıdır.

EUTHYROX Tablet

ilaci gonderen by Arkadaş

EUTHYROX
Tablet

Merck
Etken Madde(ler):
Levotiroksin sodyum

Piyasa Şekilleri:
200 mcg: 50 tablet, 150 mcg: 50 tablet, 25 mcg: 50 tablet, 50 mcg: 50 tablet içeren blister ambalajlarda.

Kullanım Şekli:
Her hastanın alacağı günlük doz laboratuvar testleri ve klinik değerlendirmelere dayanarak saptanır. Koroner kalp hastalığı olan yaşlı hastalarda ve uzun süreli hipotroidizmi olan hastalarda tiroid hormonlarıyla tedaviye başlarken özel önlem gerekir. Bu durumlarda tiroid hormonlarının sıkı takibi yapılarak, düşük bir başlangıç dozu uygulanır ve doz uzun aralıklarla, yavaş yavaş arttırılır. Ötiroid guatr tedavisi: İdame 75-200 mcg günde 1 kez. Ötiroid guatr cerrahisinden sonra nüksün önlenmesi: İdame 75-200 mcg günde 1 kez. Erişkinlerde hipotroidizmde yerine koyma tedavisi: Başlangıç (2-4 hafta ara ile 25-50 mcg’a arttırılabilir) 25-50 mcg günde 1 kez; idame 100-200 mcg. Çocuklarda hipotroidizmde yerine koyma tedavisi: Başlangıç 12.5-50 mcg günde 1 kez; idame 100-150 mcg/m2 günde 1 kez. Hipertiroidizm tedavisinde alınan ilaçlara ilave olarak Kullanıldığında 50-100 mcg günde 1 kez. Tiroid kanserinin supresyon tedavisinde: Önerilen total günlük doz 150-300 mcg. Kalbinde üfürüm olan çocuklarda tedaviye tam dozla başlanabilir. Erişkinlerde tedaviye düşük başlangıç dozuyla başlayarak, optimum miktarlara yavaşça arttırarak çıkılmalıdır. Günlük dozun tümü tek doz olarak sabahları, kahvaltıdan en az yarım saat önce boş mideye tercihen az sıvıyla (örneğin, yarım bardak suyla) alınmalıdır. Kullanımı kolaylaştırmak amacıyla tabletler bir miktar suda eritilirek süspansiyon halinde çocuklara verilebilir. Tedavi süresi, genellikle hipotiroidizmde, tiroid bezinin bir kısmının veya tümünün çıkarıldığı durumlarda ömür boyudur. Ötiroid guatr ve guatr tekrarının önlenmesinde (guatr nüks proflaksisi) aylar boyu veya yaşam boyu kullanılır. Hipertiroidizm tedavisine ilave olarak alındığında, hipertiroidizm tedavisi sürdürüldükçe kullanılmaya devam edilmelidir.

Endikasyonları:
Levotiroksin periferik organlarda triiyodotironin (T3)’e dönüşür ve T3 reseptörleri üzerinde, endojen hormonun gösterdiği bütün spesifik etkileri gösterir. Vücut endojen ve eksojen levotiroksini ayırt etmez. Azalmış veya yok olmuş tiroid fonksiyonlarının tedavisinde yerine koyma amacıyla, tiroid stimüle edici hormonun artışını (basit non-endemik guatr veya kronik lenfositik tiroiditte görülen) baskılamak amacıyla, cerrahi ve radyoaktif iyot tedavisine tamamlayıcı olarak ve tiroid supresyon testlerinde kullanılır.

Kontrendikasyonları:
Levotiroksin sodyum kullanımı, tedavi edilmemiş tirotoksikozda, akut miyokardiyal enfarktüsünde ve tiroid hormonlarına belirgin bir şekilde aşırı duyarlılık gösterenlerde kontrendikedir. Tiroid hormonlarına karşı alerjik reaksiyonları kanıtlayan yeterli dökümantasyon mevcut değildir. Levotiroksin sodyum, dokunun adrenokortikal hormonlara olan ihtiyacını arttırır ve bu da bu tip hastalarda akut adrenal krize sebep olabilir. Bu nedenle düzeltilmemiş adrenal yetersizlikte de kullanımı kontrendikedir.

Uyarılar:
Tiroid hormonları ile tedaviye başlamadan önce kontrol altına alınması veya tedavi edilmiş olmalısı gereken hastalıklar: Koroner yetersizlik, hipofiz yetersizliği, adrenal yetersizlik, tiroid otonomisi. Koroner zayıflık, kardiyak yetersizlik veya taşikardiyak aritmisi olan hastalarda ilaca bağlı çok hafif hipertiroidizm olsa bile önlenmelidir. Bu nedenle böyle vakalarda tiroid hormon parametrelerinin sıkı kontrolü yapılmalıdır. Sekonder hipotiroidizm vakalarında yerine koyma tedavisine başlamadan önce neden belirlenmeli ve gerekli olan durumlarda destekleyici adrenal yetersizlik tedavisine başlanmalıdır. Tiroid otonomisinden şüphelenildiği durumlarda tedaviden önce TRH testi uygulanmalı veya supresyon sintigrafisi yapılmalıdır. Hipotiroidizmi olan postmenapozal kadınlarda ve osteoporoz riskinin arttığı durumlarda, levotiroksinin fizyolojik sınırların üzerinde serum düzeyleri önlenmeli ve tiroid fonksiyonları yakından takip edilmelidir. Gebelik kategorisi A’dır. Tiroid hormonları ile tedaviye hamilelik ve emzirme dönemlerinde özellikle devam edilmelidir. Yüksek doz levotiroksin tedavisi sırasında bile laktasyon sırasında anne sütüne geçen tiroid hormon miktarı bebekte hipertiroidizm oluşturmak veya TSH sekresyonunu inhibe etmek için yeterli değildir. Hamilelikte, hipertiroidizm tedavisinde kullanılan antitiroid ilaçlara ilave olarak verilmesi kontrendikedir. Antitiroid ilaçlar etkili dozlarda plasentayı geçtikleri için ilave levotiroksin tedavisi antitiroid ilacın daha yüksek dozunu gerekli kılar. Bu durum fetusta hipotiroidizm oluşmasına neden olabilir. Hipertiroidizmde, hamilelik süresince antitiroid ilaçlarla her zaman monoterapi uygulanmalıdır.

Yan Etkileri:
Levotiroksin sodyumun bireysel tolerans limiti aşıldığında, doz aşımı durumlarında ve özellikle tedavinin başında dozun çok hızlı arttırıldığı durumlarda; taşikardi, kardiyak aritmi, anjina, tremor, huzursuzluk, uykusuzluk, aşırı terleme, kilo kaybı, diyare gibi hipertiroidizmin tipik semptomlarının oluşması olasıdır. Böyle durumlarda günlük doz azaltılmalı veya ilacın kullanılması bir süre kesilmelidir. Yan etkiler ortadan kalktıktan sonra tedaviye yeniden dikkatli bir şekilde başlanabilir.

İlaç Etkileşimleri:
Levotroksin kan şekerini düşüren ilaçların etkisini azaltabilir. Bu nedenle tiroid hormon tedavisine başlandığında kan glikoz düzeyleri sıkça kontrol edilmeli ve gerekli görülürse antidiyabetik ilacın dozu düzenlenmelidir. Levotiroksin, antikoagülan ilaçları plazma proteinlerinden ayırdığı için antikoagülan tedavinin etkisi artabilir. Dolayısıyla tiroid hormonları ile tedaviye başlandığında koagülasyon parametrelerini düzenli olarak kontrol etmek gereklidir. Gerekli olursa antikoagülan ilacın dozu ayarlanmalıdır. Kolestramin alımı levotiroksin sodyumun emilimini inhibe eder. Bu nedenle levotiroksin sodyum kolestramin uygulanmasından 4-5 saat önce alınmalıdır. Aynı durum kolestipol için de geçerlidir. Alüminyum içeren ilaçlar’ın (antiasit, sükralfat) levotiroksin’in etkisini potansiyel olarak azalttığı saptanmıştır. Bu nedenle levotiroksin içeren ilaçlar alüminyum içeren ilaçların uygulanmasından en az 2 saat önce verilmelidir. Aynı durum demir içeren ilaçlar için de geçerlidir. Salisilatlar, yüksek dozda furosemid (250 mg), klofibrat ve diğer maddeler levotiroksin sodyumu plazma proteinlerinden ayırabilir. İyod içeriği nedeniyle amiodaron hipertiroidizmi, aynı zamanda hipotiroidizmi tetikleyebilir. Farkedilmeyen otonomi olasılığı ile görülen nodüler guatr vakalarında özel önlem önerilir.

TETRADOX 100 MG 14 KAPSÜL

ilaci gonderen 25 Haziran 2009 Perşembe by Arkadaş

Etken Maddesi
 Tetrasiklin HCL 

 TETRADOX 100 MG 14 KAPSÜL 
 Yerli, Beşeri bir ilaçdır.

İlaç Formülü;

Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde; mutad doz; yetişkinlerde ve okul çocuklarında günde 3 kez 2'şer tablet, takiben 3 kez 1'er tablettir. İnatçı ve ciddi enfeksiyonlarda daha yüksek dozlar uygulanabilir. Üriner sistem enfeksiyonlarında piridyum antibakteriyel bir ilaçla kombine uygulandığında tedavi süresi 2 günü geçmemelidir. Çünkü, AZOSİLİN ile 2 günü aşan tedavilerin daha sonra tek başına uygulanacak ampisilin tedavisine göre daha yararlı olduğuna dair yeterli kanıt yoktur. DOZ AŞIMI Piridyumun doz aşımında: methemoglobinemi, hemolitik anemi, deri pigmentasyonu, böbrek ve karaciğer bozukluğu meydana gelebilir, arasıra karaciğer yetmezliği veya geçici, non-oligürik akut böbrek yetmezliği de görülebilir. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar hemolize eğilimlidir. Piridyumun akut doz aşımında hastanın midesi gastrik lavaj veya kusturarak hızla boşaltılmalıdır. Semptomatik ve destekleyici tedavi verilmelidir. İntravenöz 1-2 mg/kg'a metilen mavisi veya oral 100-200 mg askorbik asit methemoglobinemide gerileme ve siyanozun kaybolmasını sağlayacaktır. İnfantlarda piridyum doz aşımında, kan transfüzyonları başarılı olmuştur. Pirimidin kaynaklı akut renal yetmezlikte sıvı ve elektrolik dengesinin korunması için peritoneal diyaliz yararlı olabilir.

Endikasyonları;

Tetradox, duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu ürogenital sistem, solunum sistemi, yumuşak doku, gastrointestinal, oftalmik ve diğer çeşitli enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox endikedir: Rickettsiae (Kayalık Dağlar benekli humması, Q ateşi, tifüs ateşi ve tifüs grubu hastalıklar), Mycoplasma pneumoniae (PPLO, Eaton ajanı), psittakoz ve ornitroz etkenleri (Chlamydia psittaci), Lenfogranuloma venereum ve Granuloma inguinale etkenleri, Borrelia recurrentis. Gram-negatif bakteriler: Haemophilus ducreyi (yumuşak şankr), Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis, Vibrio cholerae, Campylobacter fetus, Brucella türleri (streptomisin ile beraber kullanılır), Actinobacillus actinomyecetemcomitans. Aşağıdaki mikroorganizmaların duyarlı suşlarının etken olduğu enfeksiyonlarda Tetradox kullanılır. Gram-negatif bakteriler: Escherichia coli, Enterobacter aerogenes, Shigella türleri, Mima türleri, Herellea türleri, Haemophilus influenzae (solunum yolu enfeksiyonları), Klebsiella türleri (solunum yolu ve üriner sistem enfeksiyonları). Gram-pozitif bakteriler: Streptokok türleri (organizmanın duyarlı olduğu gösterilirse), Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus solunum yolu, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları). Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda Tetradox alternatif tedavi olarak uygulanabilir: Treponema pallidum, Treponema pertenue, Listeira monocytogenes, Clostridium türleri, Bacillus anthracis, Fusobacterium fusiforme (Vincent enfeksiyonu), Actinomyces türleri. Diğer Kullanım Alanları Akut intestinal amibiyaziste, amibisidlere yardımcı olarak; ağır akne vakalarında yardımcı tedavi olarak, trahom; inklüzyon konjunktiviti; Chlamydia trachomatis'in etken olduğu erişkinlerdeki komplikasyonsuz üretral, endoservikal veya rektal enfeksiyonlar, Chlamydia trachomatis'in etken olduğu akut epididimo-orşit, Chlamydia trachomatis'in ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit; erişkinlerdeki komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonları (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) ve Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit.

Kontrendikasyonları;

Tetrasiklinlere bilinen aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.

Uyarılar Önlemler;

 

Tetrasiklin sınıfı ilaçların diş gelişimi sırasında kullanılması (hamileliğin ikinci yarısında, bebeklik ve 8 yaşına kadar olan çocuklukta) diş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kahverengi) neden olabilir. Bu advers reaksiyon,ilaçların uzun-dönem kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa dönem tedavilerde de gözlenmiştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir. Bundan dolayı, tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu yaş gruplarında, ancak diğer ilaçların etkisiz kalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır. Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güneş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmüştür. Direkt güneş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklin sınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabileceği söylenmeli ve deri eriteminin ilk bulgusunda tedaviye son verilmelidir. Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmış çalışmalarda, doksisiklinin böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanımı sırasında bu tür bir etkiye rastlanmamıştır. Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organizmalarda aşırı çoğalma olabilir. Eğer süperenfeksiyon meydana gelirse antibiyotiğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır. A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir. Laboratuvar testleri: Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulunduğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defa kanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoetik renal ve hepatik incelemeler dahil olmak üzere organ sistemlerinin periyodik laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır. Hamilelikte kullanımı (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Tetrasiklinler hamileliğin son yarısında, doğacak çocuğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri düşünülerek kullanılmaz. Hayvanlarda yapılan çalışmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçtiğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (çoğunlukla iskelet gelişmesinin gecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermiştir. Embriyotoksisite belirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmüştür. Yeni doğanlar, Bebekler ve Çocuklarda Kullanımı: (Bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER, diş gelişimi ile ilgili bölüm) Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibula büyüme oranında bir azalma gözlenmiştir. İlaç kesildiğinde bu reaksiyonun geri dönüşümlü olduğu gösterilmiştir. Süt Verme Döneminde Kullanımı: Bu sınıfa ait bir ilaç alan süt veren kadınların sütünde tetrasiklinler mevcuttur. Bu nedenle süt veren kadınlarda kullanımı gerektiğinde, emzirmeye ara verilmelidir.

Yan Etkiler;

Gastrointestinal: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, disfaji, enterekolit, anogenital bölgede inflamatuvar lezyonlar. Oral olarak alınan Tetradox hemen tamamen absorbe olduğundan, barsakların alt kısımlarıyla ilgili belirtilere nadiren neden olur. Deri: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (Bkz. Uyarılar/Önlemler) nadir olarak eksfoliyatif dermatit. Hipersensitivite reaksiyonları: Ürtiker,anjiyonörotik ödem, anafilaksi, anafilaktoid purpura, perikardit, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları. Bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde benign intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur. Kan: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötropeni ve eozinofili. Uzun süre kullanıldığında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olduğu bilinmemektedir.

Etkileşimler;

Bakteriyostatik ilaçlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir. Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral Tetradox tedavisi ile birlikte verilmemelidirler. Tetrasiklinlerin plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda antikoagülan dozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.

Dozu Kullanma;

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; Erişkinler için mutad doz, tedavinin ilk gününde 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavisi günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mg olarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kronik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12 saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir. Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır. Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimo-orşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır. Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmüş dozlarda günde 300 mg Tetradox uygulanmalıdır. Streptokok enfeksiyonlarında Tetradox kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir. Chlamydia trachomatis'in etken olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar ve Chlamydia trachomatis ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg Tetradox verilmelidir. Chlamydia trachomatis'e bağlı akut epididimo-orşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg Tetradox uygulanır. 8 Yaşın Üzerindeki Çocuklar: Vücut ağırlığı 35 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte 4.4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2.2 mg/kg, erişkinlerde uygulanan doz aralıklarına bölünmüş olarak uygulanır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda günde 4.4 mg/kg'a dek çıkılabilir. 35 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normal erişkin dozları uygulanır. Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması, özofagusta iritasyon ya da ülserasyon riskini azaltır. Gastrik iritasyon olduğunda Tetradox'un yemek veya sütle alınması önerilir. Doksisiklinin absorpsiyonu, yemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, mutad dozlarda uygulanan Tetradox'un renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda akümülasyona neden olmadığını göstermektedir. Oral Tetradox kullanmakta olan hastalara alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antasidler, Tetradox'un absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı verilmemelidirler.

Per. Fiyatı;

 İlaç Fiyatı 5.32 YTL 

  Reçeteli Verilir. 

İlaç Fiyat bilgileri T.C Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenmiş ve İlaç Bilgi sistemimizde 1 Şubat, Cuma 2009 tarihinde güncellenmiştir.


DORSİLON Tablet

ilaci gonderen 24 Haziran 2009 Çarşamba by Arkadaş

Etken Madde: Parasetamol,Mefenoksalon 
 Parasetamol……………………………………..................450mg 
 Mefenoksalon……………………………………...............200mg 
Marka İsmi: DORSİLON Tablet 


Dorsilon Nedir?

Dorsilon, güçlü bir kas gevşetici ve ağrı kesicidir.

Dorsilon aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır:
Bel,sırt ve boyun kaslarında spazmla birlikte gelişen ağrılar;
Bel bölgesine yerleşik ağrı;
Siyatik sinir ağrısı;
Başın eğilmesine ya da yana bükülmesine ve şiddetli kas ağrılarına neden olan boyun eğriliği;
Her türlü ağrılı kas spazmları;
Boyun veya bel bölgesindeki omurların arasındaki disklerin rahatsızlığına veya omurga kolunun dejenerasyonuna bağlı sendromlar;
Kas spazmları ile birlikte görülen romatizmal veya romatizma dışı ağrılar;
Kırık, çıkık, burkulma, lif gerilme ve kopmaları;
Kas dokusu iltihaplanmaları;
Strese bağlı ruhsal gerginlik ile beraber görülen ağrı ve kas tutulmaları;
Aşırı beden faaliyetleri sonucu görülen kas ağrıları, kramp ve spazmlar;
Diş çekiminden sonra oluşan ağrılar.

Dorsilon burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Dorsilon Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Eğer sara (epilepsi) hastasıysanız, Dorsilon’un istem dışı kasılmalara (konvülsiyonlara) yol açması ihtimaline karşı dikkatli olunuz.

Dorsilon’u MAO inhibitörü ilaçlarla [moklobemid (Aurorix, Lobem)] ile birlikte kullanmayınız.

Dorsilon kullanımınız süresince kesinlikle alkol almayınız.

Dorsilon Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Dorsilon’u kullanmayınız : 
Mefenoksalon ve/veya Parasetamol’e (Mefenoksalon ve Parasetamol Dorsilon’un etken maddeleridir.) alerji;
İlacın bileşiminde bulunan diğer maddelere alerji;
Akut intermittent porfiri.

Dorsilon’u kullanmaya başlamadan önce alerjik reaksiyon gösterdiğiniz ilaçlar var ise bunları hekiminize eksiksiz olarak bildiriniz.

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Dorsilon’u kullanmaya başlamadan önce hekiminize bildiriniz :
Sara (epilepsi);
Kronik karaciğer hastalığı.

Eğer bu rahatsızlıklardan herhangi birine sahipseniz bu ilacı kullanamayabilirsiniz ya da ilacınızı güvenle kullanabilmeniz için tedaviniz süresince doz ayarlaması ya da spesifik bir test yapılmasına gereksinim duyabilirsiniz. 

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Dorsilon’u Kullanabilir miyim?

Gebelerde kullanım güvenilirliği kanıtlanmadığından gebelik döneminiz süresince Dorsilon’u kullanmayınız.

Araç ve Makine Kullanırken Dorsilon’u Kullanabilir miyim?

Dorsilon’un sakinleştirici yönde etkisi olabilir ve ayrıca baş dönmesine yol açabilir. Bu nedenle ilacın kendi üzerinizde nasıl bir etki göstereceğini görmeden araç ve makine kullanmaktan kaçınınız.

Dorsilon’u Nasıl Almalıyım?

İlacınızı tam manasıyla hekiminiz tarafından size öngörüldüğü şekilde alınız.Hekiminiz tarafından size uygun görülenden daha yüksek dozda ya da daha uzun süre ilacınızı kullanmayınız.Reçetenizde size tarif edilen yönergelere uyunuz.

İlacınızı yemeklerden sonra, bir miktar suyla beraber alınız.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Dorsilon bazen ihtiyaç duyulduğunda kullanıldığından ilacı kullanırken herhangi bir zaman planlaması yapmamış olabilirsiniz. Ancak ilacı düzenli olarak kullanıyorsanız ve eğer bir doz almayı unuttuysanız hatırladığınız an bu dozu alınız. Eğer hatırladığınızda bir sonraki dozun vakti gelmişse almadığınız dozu atlayınız ve ilacı planladığınız düzende almaya devam ediniz. Unuttuğunuz doz için ekstra ilaç almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer ilacınızdan almanız gerekenden çok daha fazla dozda aldığınızı düşünüyorsanız bir acil servisi arayarak destek alınız. Bulantı, kusma, kalp atımlarında artış, kalp ritm bozukluğu, baş dönmesi doz aşımı belirtilerindendir.

Dorsilon’u Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Dorsilon kullanımınız süresince kesinlikle alkol almayınız.

Dorsilon’un Yan Etkileri

Allerjik reaksiyon belirtileri olan bu sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil yardım desteği alınız: ürtiker(kurdeşen), nefes almada zorluk, yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.

Aşağıdaki ciddi yan etkilerden bir ya da birkaçını gördüğünüzde Dorsilon kullanımını derhal kesiniz ve bir sağlık kurumuna başvurunuz ya da hemen doktorunuzu arayınız : 
Kalp atımlarında artış;
Kalp ritm bozukluğu;
Hipotansiyon (düşük kan basıncı);
Kan rahatsızlıkları.

Daha hafif yan etkiler de görülebilir ancak bunların varlığında hekiminizle konuşup ilacınızı kullanmaya devam edebilirsiniz:
Bulantı, kusma;
Sakinleştirici etki;
Hafif baş dönmesi;
Deri döküntüleri.

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız.

Dorsilon ile Etkileşen Diğer İlaçlar Nelerdir?

Aşağıda sıralanan ilaçlarla Dorsilon’un bir arada kullanılması olası ilaç etkileşimleri açısından sakıncalı olabilir ya da yeterli etkinlik sağlanamayabilir. Bu nedenle Dorsilon’u hekiminize danışmadan bu ilaçlarla birlikte almaktan kaçınınız. Eğer aşağıdaki ilaçların bir ya da birkaçını kullanıyorsanız Dorsilon’u kullanmaya başlamadan önce hekiminize söyleyiniz;  
MAO inhibitörleri [moklobemid (Aurorix, Lobem)];
Barbitüratlar [fenitoin (Epdantoin, Hidantin), fenobarbital (Luminal, Phenobarbitalum)];
Antihistaminikler [akrivastin (Semprex); desloratadin (Aerius); feksofenadin hidroklorür (Fexofen, Tavenic, Telfast); loratadin (Claritine, Loradif); setirizin hidroklorür (Allerset, Cetryn, Hitrizin, Zyrtec); buklizin hidroklorür (Longifene); difenhidramin hidroklorür (Allerjin, Benison, Fenotral); dimetinden maleat (Fenistil); hidroksizin hidroklorür (Atarax, Validol); ketotifen (Astafen, Zaditen); klemastin (Tavegyl); klorfenoksamin hidroklorür (Sistral); prometazin hidroklorür (Artu); siproheptadin hidroklorür (Prakten, Sipraktin); vb. ];

Dorsilon ile etkileşen diğer başka ilaçlar da mevcut olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün ilaçlar ve diğer alternatif tıp metotları hakkında bilgi veriniz; bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Dorsilon’u Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?  

Dorsilon’u 30 derecenin altındaki oda sıcaklığında, nem ve ışıktan uzak bir yerde saklayınız.

Ovadril Losyon

ilaci gonderen by Arkadaş

Etken Madde: Çinko oksit, Difenhidramin HCl, Lidokain HCl 
Marka İsmi: Ovadril Losyon 



Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal Nedir?

Çinko oksit bir mineraldir ve astrenjan etkilidir. Difenhidramin HCl bir antialerjiktir*. Lidokain HCl ise bir lokal anesteziktir (hissizleştiren bir ilaçtır). Vücuttaki sinir sinyallerini geçici olarak engelleyerek çalışır. ( *antialerjik: Alerjik bir reaksiyonu önleyen, yavaşlatan, durduran veya iyileştiren herhangi bir ilaç veya önlem. )

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır:

çeşitli kaşıntı ve yanık durumlarındaki ağrılı ve kaşıntılı cilt tahrişleri;
alerjik kökenli cilt tahrişleri;
temas dermatiti* ( *dermatit: Cilt iltihabı);
kozmetiklerin sebep olduğu alerji ve ürtiker (kurdeşen);
meme ucu çatlakları;
anüs çatlakları ve buna dair kaşıntı hali;
ağrılı çıban ve böcek sokmaları;
güneş yanığı, rüzgar ve yağmurun oluşturduğu tahrişi azaltmak;
küçük çocuklarda apış arasındaki kızartı, pişikler ve bunlara ilişkin ağrı. 


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Çinko oksit’e, Difenhidramin HCl’e ve / veya Lidokain HCl’e alerjiniz varsa bu ilacı kullanmayınız.

İlacın ağzınızla ve / veya gözlerinizle temasından kaçınınız. Eğer ilaç ağzınıza veya gözlerinize temas ederse hemen bol su ile yıkayınız.


Doktorunuz tarafından aksi belirtilmedikçe, Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ile tedavi olan bölgeye diğer topikal ilaçları uygulamaktan kaçınınız.


Eğer tedaviye başladıktan sonraki 2 – 3 hafta içerisinde durumunuzda düzelme olmazsa, doktorunuza başvurunuz.


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i derin cilt yaralarına veya şiddetli yanıklara uygulamaktan kaçınınız. Daha ciddi cilt tahrişleri veya yaraları için tıbbi müdahale gerekebilir.


Doktorunuz tarafından aksi belirtilmedikçe, Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ile tedavi olan bölgeye diğer topikal ilaçları uygulamaktan kaçınınız.


Gebelik ya da Emzirme Döneminde Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i Kullanabilir miyim?


Hamileyseniz veya tedavi dönemindeki tarihlerde gebe kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Eğer bebek emziriyorsanız doktorunuza danışmadan bu ilacı kullanmayınız. 


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i Nasıl Kullanmalıyım?

Bu ilacı tam olarak size belirtilen (reçete edilen) şekilde kullanınız. Bu ilacı doktorunuz tarafından size reçete edilenden daha fazla dozda veya daha uzun süre boyunca kullanmayınız. Reçetenizdeki talimatlara mutlaka uyunuz.

Losyon formda hazırlanan ilacınızı kullanmadan önce iyice çalkalayınız. Bir miktar ilacı avucunuza dökünüz ve ilgili bölgeye hafifçe sürünüz. Eğer ilacı sürüldüğü yerden çıkarmak isterseniz su ile yıkayınız.

İlacı emzirme döneminde kullanmanız halinde, meme ucunu emzirmeden önce bol su ile iyice yıkayınız.

Tedavi uygulanacak bölgenin bütünüyle kaplanmasına yetecek kadar ilaç uygulayınız.

Küçük yanık yaralarını veya diğer cilt tahrişlerini tedavi etmek için, ilacı eczacınız veya doktorunuz tarafından söylenildiği kadar sık uygulayınız.

Eğer tedaviye başladıktan sonraki 2 – 3 hafta içerisinde durumunuzda düzelme olmazsa, doktorunuza başvurunuz.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal genel olarak ihtiyaç duyuldukça kullanıldığı için ilacınızı belirli bir takvim düzeninde kullanmıyor olabilirsiniz. Bununla birlikte doktorunuz tarafından aksi belirtilmedikçe, uygulamayı unuttuğunuz doz için ekstra Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal uygulamayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer ilacınızdan uygulamanız gerekenden çok daha fazla dozda uyguladığınızı düşünüyorsanız veya ilacı kazayla yuttuysanız hemen bir acil servisi arayarak yardım isteyiniz.

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i Kullanırken Nelerden Kaçınmalıyım?

İlacın ağzınızla veya gözlerinizle temasından kaçınınız. Eğer ilaç ağzınıza veya gözlerinize temas ederse hemen bol su ile yıkayınız.


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i derin cilt yaralarına veya şiddetli yanıklara uygulamaktan kaçınınız. Daha ciddi cilt tahrişleri veya yaraları için tıbbi müdahale gerekebilir.


Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’in Yan Etkileri 

Alerjik reaksiyon belirtileri olan şu sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil sağlık yardımı isteyiniz: ürtiker (kurdeşen); nefes almada zorluk; yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.


Burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız.

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal İle Etkileşen Diğer İlaçlar Hangileridir?

Ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla uygulanan diğer ilaçların topikal olarak uygulanan Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i etkilemesi beklenmez ancak pek çok ilaç birbiriyle etkileşime girebilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün reçeteli, reçetesiz ilaçlar ve diğer alternatif tıp metotları hakkında bilgi veriniz. Bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim? 

Çinko oksit / Difenhidramin HCl / Lidokain HCl topikal ’i oda sıcaklığında, nemden ve sıcaktan uzak olacak şekilde muhafaza ediniz. İlacın kapağının sıkıca kapalı olmasına dikkat ediniz.

ARVELES Çentikli Film Tablet

ilaci gonderen by Arkadaş

Etken Madde: Deksketoprofen trometamol 
 Deksketoprofen trometamol……………………………………............25mg 
Marka İsmi: ARVELES Çentikli Film Tablet 


Deksketoprofen trometamol Nedir?

Deksketoprofen trometamol ateş düşürücü, ağrı kesici, iltihap giderici bir ilaçtır.

Deksketoprofen trometamol aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır: 
Diş ağrısı;
Adet sancısı;
Cerrahi operasyon sonrası oluşan ağrılar,;
Kas-iskelet sistemi ağrıları;
Hafif ve orta şiddetteki ağrılar.

Deksketoprofen trometamol burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Deksketoprofen trometamol Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Eğer allerjik durumunuz varsa Deksketoprofen trometamol’u kullanırken dikkatli olunuz.

Eğer aşağıda belirtilen durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Deksketoprofen trometamol’u kullanırken dikkatli olunuz: 
Kan hücrelerinin oluşmasıyla ilgili bozukluklar;
Yaygın lupus eritematöz (sistemik lupus eritematosus);
Karışık bağ dokusu hastalığı;
İdrar söktürücü ilaç [klortalidon (Hygroton, Regroton); indapamid (Fludin, Flupamid, İndamid); furosemid (Lasix, Furomid, Desal); spironolakton (Aldacton); kombinasyon haldeki idrar söktürücüler (Moduretic, Triamteril, Aldactazide); mannitol (%20 Mannitol, %20 Mannitol-Biosel Solüsyonu), vb. ] kullanımı.

Eğer karaciğer, böbrek veya kalp fonksiyon bozukluğu ya da sıvı tutulumuna yol açan diğer hastalıkları olan bir hastaysanız Deksketoprofen trometamol’u kullanırken dikkatli olunuz. Böyle bir durumda Deksketoprofen trometamol kullanımı böbrek fonksiyonlarının kötüleşmesi ve sıvı tutulumu ile sonuçlanabilir.

Eğer yemek borusu iltihaplanması (özofajit), gastrit ve/veya mide ülseri geçmişi olan bir hastaysanız; Deksketoprofen trometamol’u kullanmaya başlamadan önce tümüyle tedavi olduğunuzdan emin olunuz.

Eğer mide/barsak rahatsızlığına dair belirtiler gösteriyorsanız ya da geçirmiş olduğunuz bir mide/barsak rahatsızlığınız varsa; ilacı kullanımınız süresince kendinizi sindirim bozuklukları, özellikle mide ve/veya barsaklarda kanama meydana gelme olasılığı açısından takip ediniz. Çok nadir görülmekle birlikte eğer kanama meydana gelirse, tedaviye hemen son veriniz.

Uzun süreli Deksketoprofen trometamol kullanımı enfeksiyon yoluyla bulaşabilen hastalıkların belirtilerini gizleyebilir, bu konuda dikkatli olunuz.

Deksketoprofen trometamol, plazma üre azotunu ve kreatinini arttırabilir; böbreklerle ilgili sistem üzerinde istenmeyen etkilerle ilişkili olabilir.

Deksketoprofen trometamol karaciğer fonksiyon testlerinizdeki SGOT ve SGPT seviyelerinde anlamlı artışlara yol açabilir. Böyle bir durumda tedaviye son veriniz.

İstenmeyen etkilere daha fazla duyarlı olan yaşlı hastalarda Deksketoprofen trometamol’u kullanırken dikkatli olunuz. Doza bağımlı olarak mide/barsaklarda kanama ve/veya delinme uyarıcı belirtiler veya daha önceden geçmişi olmadan, tedavinin herhangi bir döneminde oluşabilir ve sıklıkla daha ciddidir. Yaşlı hastalar böbrek, kalp-damar veya karaciğer fonksiyon bozukluklarından daha fazla şikayetçi olurlar.

Deksketoprofen trometamol’un çocuklardaki güvenilirliği ve etkinliği belirlenmemiştir; bu nedenle bu ilacı çocuklarda kullanmayınız.

Deksketoprofen trometamol Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Deksketoprofen trometamol’u kullanmayınız: 
Deksketoprofen trometamol’e alerji;
İlacın bileşiminde bulunan diğer maddelere alerji;
Non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçlara [diklofenak (Cataflam, Diclomec, Dicloflam, Dolorex, Voltaren); etodolak (Etol, Edolar);ibuprofen (Brufen, Ibufen, Suprafen, Nurofen); indometasin (Endol, Endomet); ketoprofen (Profenid); meloksikam (Melox, Exen, Zeloxim); naproksen (Aleve, Apranax, Aprol, Naprosyn, Synax); piroksikam (Felden, Oksikam); vb] alerji;
Benzer etkili bileşiklerin [asetilsalisilik asit (Aspirin, Asinpirine, Babyprin, Dispril); diklofenak (Cataflam, Diclomec, Dicloflam, Dolorex, Voltaren); etodolak (Etol, Edolar); ibuprofen (Brufen, Ibufen, Suprafen, Nurofen); indometasin (Endol, Endomet); ketoprofen (Profenid); meloksikam (Melox, Exen, Zeloxim);naproksen (Aleve, Apranax, Aprol, Naprosyn, Synax); piroksikam (Felden, Oksikam); vb. ] bünyenizde astım, bronşlarda spazm oluşumu, kısa süre içinde gelişen allerjik nezle krizleri, burunda polip veya kurdeşene yol açması; 
Mide ve/veya barsakta aktif ya da şüpheli ülser varlığı;
Mide ve/veya barsakta ülser veya kronik hazımsızlık geçmişi;
Şiddetli kalp yetmezliği;
Crohn hastalığı veya ülserleşmeyle karakterize kalın barsak iltihaplanması (ülseratif kolit) varlığı;
Sindirim sisteminde veya vücudun diğer bölgelerinde kanama varlığı;
Kanama bozukluğu;
Orta seviyede veya şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu;
Şiddetli karaciğer fonksiyon bozukluğu;
Pıhtılaşma bozukluğu;
Pıhtılaşmayı önleyen ilaç (antikoagülan) tedavisi görüyor olmak;
Gebelik veya emzirme döneminde olmak.

Deksketoprofen trometamol’u kullanmaya başlamadan önce alerjik reaksiyon gösterdiğiniz ilaçlar var ise bunları hekiminize eksiksiz olarak bildiriniz.

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Deksketoprofen trometamol’u kullanmaya başlamadan önce hekiminize bildiriniz:
Hafif veya orta derecede karaciğer fonksiyon bozukluğu;
Hafif derecede böbrek fonksiyon bozukluğu.

Eğer bu rahatsızlıklardan herhangi birine sahipseniz Deksketoprofen trometamol’u kullanamayabilirsiniz ya da ilacınızı güvenle kullanabilmeniz için doz ayarlaması ya da spesifik bir test yapılmasına gereksinim duyabilirsiniz.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Deksketoprofen trometamol’u Kullanabilir Miyim?

Gebelik kategorisi C. Deksketoprofen trometamol’u gebelik ve emzirme döneminizde kullanmayınız. Deksketoprofen trometamol’un gebelikteki kullanımının güvenliliğini değerlendirmek için elde yeterli bilgi yoktur ve insan sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir.

Deksketoprofen trometamol’un da içinde bulunduğu non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçlar rahmin kasılmalarını önleyebilir ve doğumu geciktirebilir. Rahim içi sıkışma oluşturabilir veya ductus arteriosus’un kapanmasına neden olarak yeni doğanda akciğerlerle ilişkili yüksek tansiyon ve solunum yetmezliğine yol açabilir. Deksketoprofen trometamol’un da içinde bulunduğu non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçlar anne rahmindeki yavruda trombosit fonksiyonunu baskılayabilir veya anne rahmindeki yavruda böbrek fonksiyonunu önleyerek yeni doğanda idrar yokluğuna yol açabilir.

Araç ve Makine Kullanırken Deksketoprofen trometamol’u Kullanabilir Miyim?

Deksketoprofen trometamol baş dönmesi ya da uyuklamaya yol açabilir. İlacın kendi üzerinizde nasıl bir etki oluşturacağını görmeden araç ve makine kullanmaktan kaçınınız.

Deksketoprofen trometamol’u Nasıl Almalıyım?

İlacınızı tam manasıyla hekiminiz tarafından size öngörüldüğü şekilde alınız. Hekiminiz tarafından size uygun görülenden daha yüksek dozda ya da daha uzun süre ilacınızı kullanmayınız. Reçetenizde size tarif edilen yönergelere uyunuz.

Deksketoprofen trometamol uzun süreli kullanım için uygun değildir, ilacınızı sadece hastalığın belirtilerinin gözlendiği dönem süresince kullanınız.

Deksketoprofen trometamol’u yemeklerle birlikte almak ilacın barsaklardan emilim hızını geciktirir, dolayısıyla birden gelişen ağrı olgularında ilacınızı yemeklerden en az 30 dakika önce alınız.

Deksketoprofen trometamol’un çocuklardaki güvenilirliği ve etkinliği belirlenmemiştir; bu nedenle bu ilacı çocuklarda kullanmayınız.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Deksketoprofen trometamol bazen ihtiyaç duyulduğunda kullanıldığından ilacı kullanırken herhangi bir zaman planlaması yapmamış olabilirsiniz. Ancak ilacı düzenli olarak kullanıyorsanız ve eğer bir doz almayı unuttuysanız hatırladığınız an bu dozu alınız. Eğer hatırladığınızda bir sonraki dozun vakti gelmişse almadığınız dozu atlayınız ve ilacı planladığınız düzende almaya devam ediniz. Unuttuğunuz doz için ekstra ilaç almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer ilacınızdan almanız gerekenden çok daha fazla dozda aldığınızı düşünüyorsanız bir acil servisi arayarak destek alınız. Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, hazımsızlık, baş dönmesi, kabızlık, ishal, solunum zorluğu doz aşımı belirtilerindendir.

Deksketoprofen trometamol’u Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Deksketoprofen trometamol’u uzun süre kullanmaktan kaçınınız. Deksketoprofen trometamol uzun süreli kullanım için uygun değildir, ilacınızı sadece hastalığın belirtilerinin gözlendiği dönem süresince kullanınız.

Deksketoprofen trometamol’un Yan Etkileri

Allerjik reaksiyon belirtileri olan bu sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil yardım desteği alınız: ürtiker(kurdeşen) nefes almada zorluk, yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.

Aşağıdaki ciddi yan etkilerden bir ya da birkaçını gördüğünüzde Deksketoprofen trometamol kullanımını derhal kesiniz ve bir sağlık kurumuna başvurunuz ya da hemen doktorunuzu arayınız;
Solunum yetersizliği, görme problemleri;
Çarpıntı;
İshal ya da kabızlık;
Normalden çok idrar yapma;
Kanama.
Daha hafif yan etkiler de görülebilir ancak bunların varlığında hekiminizle konuşup ilacınızı kullanmaya devam edebilirsiniz:
Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, gaz, hazımsızlık;
Uyku bozuklukları, huzursuzluk;
Baş dönmesi, baş ağrısı;
Cilt kaşıntısı veya döküntü.

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız.

Deksketoprofen trometamol ile Etkileşen Diğer İlaçlar Nelerdir? 

Aşağıda sıralanan ilaçlarla Deksketoprofen trometamol’un bir arada kullanılması olası ilaç etkileşimleri açısından sakıncalı olabilir ya da yeterli etkinlik sağlanamayabilir. Bu nedenle Deksketoprofen trometamol’u hekiminize danışmadan bu ilaçlarla birlikte almaktan kaçınınız. Eğer aşağıdaki ilaçların bir ya da birkaçını kullanıyorsanız Deksketoprofen trometamol’u kullanmaya başlamadan önce hekiminize söyleyiniz:  
Pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar [varfarin sodyum (Coumadin, Orfarin)];
Heparin (Calciparine, Heparine Sodium Panpharma, Liquemine, Nevparin);
Lityum karbonat (Kilonum Retard, Lithuril);
Tiklopidin hidroklorür (Agretik, Ticlid, Ticlocard);
Siklosporin (Gengraf, Sandimmun, Sandimmun Neoral);
İdrar söktürücüler [klortalidon (Hygroton, Regroton); indapamid (Fludin, Flupamid, İndamid); furosemid (Lasix, Furomid, Desal); spironolakton (Aldacton); kombinasyon haldeki idrar söktürücüler (Moduretic, Triamteril, Aldactazide); mannitol (%20 Mannitol, %20 Mannitol-Biosel Solüsyonu), vb. ] Metotreksat (Emthexate,Methotrexat,Trexan,Zexat);
Zidovudin içeren ilaçlar (Apo-Zidovudin, Retrovir);  
Asetilsalisilik asit (Aspirin, Asinpirine, Ecopirin, Babyprin, Coraspin, vb. );
Non-steroidal antienflamatuar grubu ilaçlar [diklofenak (Cataflam, Diclomec, Dicloflam, Dolorex, Voltaren); etodolak (Etol, Edolar);ibuprofen (Brufen, Ibufen, Suprafen, Nurofen); indometasin (Endol, Endomet); ketoprofen (Profenid); meloksikam (Melox, Exen, Zeloxim); naproksen (Aleve, Apranax, Aprol, Naprosyn, Synax); piroksikam (Felden, Oksikam); vb] ;
ACE inhibitörleri [benazepril (Cibacen); kaptopril (Kapril, Kaptoril); fosinopril (Monopril); enalapril (Enapril, Vasolapril, Konveril); lisinopril (Zestril, Sinopryl); moeksipril hidroklorür (Univasc); perindopril (Coversyl);ramipril (Delix, Blokace);trandolapril (Gopten)];
Beta blokör grubu ilaçlar [atenolol (Tensinor, Atexal, Nortan);karvedilol (Carvexal, Dilatrend); metoprolol tartrat (Beloc, Lopresor); propranolol hidroklorür (Dideral); sotalol hidroklorür (Darob, Talozin);vb.];
Sülfonilüre grubu diyabet ilaçları [glibenklamid (Dianorm, Diyaben, Gliben); glibornurid (Glutril); gliklazid (Betanorm, Diamicron, Glumikron, Oramikron); glikidon (Glurenorm); glimepirid (Amaryl, Diameprid, Glimax); glipizid (Glucotrol XL, Minidiab);vb.];
Pentoksifilin içeren ilaçlar (Pentox, Trental, Trentilin, Vasoplan);
Trombolitikler [alteplaz (Actilyse); ürokinaz (Urokinase-KGCC)];
Sülfonamid içeren ilaçlar (Bactrim, Metoprim, Septrim gibi);
Düşük molekül ağırlıklı heparin [dalteparin sodyum (Fragmin); enoksaparin (Clexane); nadroparin (Fraxiparine, Fraxodi); parnaparin sodyum (Fluxum); tinzaparin (İnnohep)];
Takrolimus (Prograf).

Deksketoprofen trometamol ile etkileşen diğer başka ilaçlar da mevcut olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün ilaçlar ve diğer alternatif tıp methodları hakkında bilgi veriniz; bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Deksketoprofen trometamol’u Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim? 

Deksketoprofen trometamol’u 30 derecenin altındaki oda sıcaklığında nem ve ışıktan uzak bir yerde saklayınız.

Emla Krem

ilaci gonderen by Arkadaş

Etken Madde: Lidokain, Prilokain hidroklorür 
Marka İsmi: Emla Krem 



Lidokain ve Prilokain topikal Nedir?

Lidokain ve Prilokain topikal bir lokal anesteziktir (uyuşturan bir ilaçtır). Hücre zarındaki sinirsel uyarıların oluşum ve iletimini engelleyerek çalışır.  

Lidokain ve Prilokain topikal aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır:
cildi uyuşturmak;
penis veya vajinanın yüzeyini uyuşturmak (yüzeyel anestezi);
enjeksiyon ve diğer medikal prosedürler sırasında (örneğin kateter takılması) oluşabilecek acıya karşı cildi uyuşturmak.

Lidokain ve Prilokain topikal burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Lidokain ve Prilokain topikal Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

Uyuşturan ilaçların doz aşımı, çok fazla ilacın cildinizden emilip kanınıza geçmesi halinde ölümcül yan etkilere yol açabilir. Tıbbi doktor tavsiyesi olmadan uyuşturan ilacın kullanılması halinde (örneğin lazer saç çıkarma gibi kozmetik bir prosedür sırasında) böyle bir durumun meydana gelmesi daha büyük bir ihtimaldir. 

 

Doz aşımı belirtileri arasında şu gibi durumlar gözlenebilir: düzensiz kalp atımları, nöbet, konvülsiyon (istem dışı kasılmalar), koma, solunumun yavaşlaması veya solunumun durması. Eğer ilaçtan çok fazla kullanırsanız veya ilacı geniş bir cilt yüzeyine uygularsanız veya tedavi gören bölgeye ısı, bandaj veya plastik sargı uygularsanız; vücudunuz ilacı gereğinden fazla emebilir.  

Cildi uyuşturmak veya acıyı hafifletmek için gereken en küçük miktardaki ilacı kullanınız. Doktorunuz tarafından söylenmedikçe Lidokain ve Prilokain topikal’i büyük miktarlarda kullanmayınız veya tedavi olan bölgeyi bandaj ya da plastik sargı ile sarmayınız. Pek çok kozmetik prosedürün tıbbi bir doktor olmaksızın gerçekleştiğini unutmayınız.


Lidokain ve Prilokain topikal’i kullanmadan önce, eğer karaciğer rahatsızlığınız varsa, Lidokain veya Prilokain’e karşı alerjik reaksiyon öykünüz varsa veya kişisel ya da ailesel methemoglobinemi öykünüz veya herhangi bir genetik enzim eksikliğiniz varsa; doktorunuza söyleyiniz. 

Lidokain ve Prilokain topikal sadece cildinizin dış yüzeyine uygulamak içindir. İlacın gözlerinize temasından kaçınınız.


Tedavi uygulanan cilt bölgesi uyuşmuş haldeyken yanlışlıkla yaralamaktan kaçınınız. Çok sıcak veya çok soğuk yüzeylerle temas etmekten kaçınınız.


Lidokain ve Prilokain topikal Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Uyuşturan ilaçların doz aşımı, çok fazla ilacın cildinizden emilip kanınıza geçmesi halinde ölümcül yan etkilere yol açabilir. Tıbbi doktor tavsiyesi olmadan uyuşturan ilacın kullanılması halinde (örneğin lazer saç çıkarma gibi kozmetik bir prosedür sırasında) böyle bir durumun meydana gelmesi daha büyük bir ihtimaldir. Doz aşımı belirtileri arasında şu gibi durumlar gözlenebilir: düzensiz kalp atımları, nöbet, konvülsiyon (istem dışı kasılmalar), koma, solunumun yavaşlaması veya solunumun durması. 

Lidokain ve Prilokain topikal’i kullanmadan önce, eğer aşağıdaki durumlardan herhangi birine sahipseniz doktorunuza bildiriniz: 
karaciğer rahatsızlığı;
Lidokain veya Prilokain’e karşı alerjik reaksiyon öyküsü;
kişisel ya da ailesel methemoglobinemi öyküsü; veya
herhangi bir genetik enzim eksikliği.


Eğer bu durumlardan herhangi birine sahipseniz, Lidokain ve Prilokain topikal’i güvenli bir şekilde kullanabilmeniz için doz ayarlamalarına veya spesifik testlere ihtiyaç duyabilirsiniz.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Lidokain ve Prilokain topikal’i Kullanabilir miyim?

FDA gebelik kategorisi B. Bu ilacın gebelikte kullanımına ilişkin yeterli bilgi yoktur. Hamileyseniz veya tedavi dönemindeki tarihlerde gebe kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Lidokain ve Prilokain topikal anne sütüne geçebilir ancak tedavi edici dozlarda kullanılan Lidokain ve Prilokain’in anne sütüne geçen miktarı, bebek üzerinde risk oluşturmayacak kadar düşüktür. 

Lidokain ve Prilokain topikal’i Nasıl Kullanmalıyım?

Bu ilacı tam olarak size belirtilen (reçete edilen) şekilde kullanınız. Bu ilacı doktorunuz tarafından size reçete edilenden daha fazla dozda veya daha uzun süre boyunca kullanmayınız. Reçetenizdeki talimatlara mutlaka uyunuz.

Eğer ilaçtan çok fazla kullanırsanız veya ilacı geniş bir cilt yüzeyine uygularsanız veya tedavi gören bölgeye ısı, bandaj veya plastik sargı uygularsanız; vücudunuz ilacı gereğinden fazla emebilir.


Cildi uyuşturmak veya acıyı hafifletmek için gereken en küçük miktardaki ilacı kullanınız. Doktorunuz tarafından söylenmedikçe Lidokain ve Prilokain topikal’i büyük miktarlarda kullanmayınız veya tedavi olan bölgeyi bandaj ya da plastik sargı ile sarmayınız. Pek çok kozmetik prosedürün tıbbi bir doktor olmaksızın gerçekleştiğini unutmayınız.

Eğer etkili ve güvenli kullanım için ilacınızla birlikte açıklama broşürü mevcutsa, burada yer alan ifadelere dikkatle uyunuz ve herhangi bir sorunuz olursa doktorunuza veya eczacınıza sorunuz.

Krem formdaki ilacınız cildin ilgili bölgesine sürüldüğünde, ilgili bölgeye uygulamak üzere kapalı bir pansuman ile birlikte sunulmuş olabilir. Eğer kapalı pansuman uygulayacaksanız, ilk önce kalın bir tabaka kremi cildin üzerine uygulayınız, kremi yaymayınız. Daha sonra pansumanı, kenarlarının sızıntı yapmamasına dikkat ederek yapıştırınız. Size belirtilen sürenin sonunda pansumanı çıkarınız ve kremi siliniz.

Lidokain ve Prilokain topikal genellikle, tedavi uygulanan alanın uyuşmasını gerektiren prosedür başlamadan 1 – 2 saat önce uygulanır. Krem formdaki ilacın cilt üzerinde kalması gereken süre hakkında doktorunuzun talimatlarına uyunuz.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?


Lidokain ve Prilokain topikal genel olarak ihtiyaç duyuldukça kullanıldığı için ilacınızı muhtemelen belirli bir zaman çizelgesine göre kullanmıyorsunuzdur.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer ilacınızdan uygulamanız gerekenden çok daha fazla dozda uyguladığınızı düşünüyorsanız hemen bir acil servisi arayarak yardım isteyiniz. 

Doz aşımı belirtileri arasında şu gibi durumlar gözlenebilir: düzensiz kalp atımları, nöbet, konvülsiyon (istem dışı kasılmalar), koma, solunumun yavaşlaması veya solunumun durması.


Lidokain ve Prilokain topikal’i Kullanırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Lidokain ve Prilokain topikal sadece cildinizin dış yüzeyine uygulamak içindir. İlacın gözlerinize temasından kaçınınız.


Tedavi uygulanan cilt bölgesi uyuşmuş haldeyken yanlışlıkla yaralamaktan kaçınınız. Çok sıcak veya çok soğuk yüzeylerle temas etmekten kaçınınız. 

Lidokain ve Prilokain topikal’in Yan Etkileri 

Alerjik reaksiyon belirtileri olan şu sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz acil sağlık yardımı isteyiniz: ürtiker (kurdeşen); nefes almada zorluk; yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik. 


Aşağıdaki ciddi yan etkilerden herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz hemen doktorunuza başvurunuz
ilacın uygulandığı bölgede purpura ya da peteşi oluşması.


Daha hafif yan etkiler de görülebilir, bunlar:

ilacın uygulandığı bölgede hafif yanma ya da kaşınma hissi;
ilacın uygulandığı bölgede solukluk, kızarıklık.

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir, burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız.

Lidokain ve Prilokain topikal İle Etkileşen Diğer İlaçlar Hangileridir?

Lidokain ve Prilokain topikal’i kullanmadan önce, eğer aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız, doktorunuza bildiriniz:
sınıf 3 antiaritmik ilaçlar [amiodaron hidroklorür (Cordarone)];
sülfonamid içeren ilaçlar (Bactrim, Metoprim, Septrin).

Bu liste Lidokain ve Prilokain topikal ile etkileşebilecek tüm ilaçların listesi değildir ve Lidokain ve Prilokain topikal ile etkileşebilecek daha farklı ilaçlar da olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün reçeteli, reçetesiz ilaçlar ve diğer alternatif tıp metotları hakkında bilgi veriniz. Bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Lidokain ve Prilokain topikal’i Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim? 

Lidokain ve Prilokain topikal’i oda sıcaklığında, nemden ve sıcaktan uzak olacak şekilde muhafaza ediniz. Krem formda hazırlanan ilacınızı dondurmayınız.

GAYABEN Şurup

ilaci gonderen by Arkadaş

Etken Madde: Difenhidramin hidroklorür, Guafenezin, Karbetapentan, Potasyum sülfogayakolat 
 Difenhidramin hidroklorür...............................2 mg/ml (5ml) 
 Guafenezin.......................................................20 mg/ml (5ml) 
 Karbetapentan sitrat.......................................1.66 mg/ml (5ml) 
 Potasyum sülfogayakolat.................................26.6 mg/ml (5ml) 
Marka İsmi: GAYABEN Şurup 



Gayaben Şurup Nedir?  

Gayaben Şurup bir öksürük kesicidir. Bunun yanında balgam söktürücü, antiseptik etkileri olan bir ilaçtır ve daha başka etkileri de mevcuttur.

Gayaben Şurup aşağıdaki durumlar ile ilgili bir ilaçtır: 
Soğuk algınlığı;
Gribal enfeksiyonlar ve alerji gibi nedenlerle boğaz ve bronşların tahrişine bağlı öksürükler.

Gayaben Şurup burada yer almayan diğer tedavi edici amaçlar için de kullanılıyor olabilir.

Gayaben Şurup Hakkında Bilmem Gereken En Önemli Bilgiler Nelerdir?

İlacınızı kullanmanıza rağmen öksürüğünüzün geçmediği durumlarda hekiminize başvurunuz.

Aşağıda sıralanan:
antihistaminikler [akrivastin (Semprex); desloratadin (Aerius); feksofenadin hidroklorür (Fexofen, Tavenic, Telfast); loratadin (Claritine, Loradif); setirizin hidroklorür (Allerset, Cetryn, Hitrizin, Zyrtec); buklizin hidroklorür (Longifene); difenhidramin hidroklorür (Allerjin, Benison, Fenotral); dimetinden maleat (Fenistil); hidroksizin hidroklorür (Atarax, Validol); ketotifen (Astafen, Zaditen); klemastin (Tavegyl); klorfenoksamin hidroklorür (Sistral); prometazin hidroklorür (Artu); siproheptadin hidroklorür (Prakten, Sipraktin); vb. ];
sedatifler [passiflora ekstresi (Passiflora, Sedaflora)];
hipnotikler [zopiklon (Imovane); doksilamin süksinat (Unisom) ];

bu ilaçları Gayaben Şurup ile birlikte kullanmayınız.

Nöbet türü hastalığı olan bebek ve çocuklar (epilepsi-sara gibi) Gayaben Şurup kullanımı sırasında yakından takip edilmelidir. Bu konuda dikkatli olunuz.

Gayaben Şurup ile birlikte alkol kullanmayınız.

Gayaben Şurup’u 2 yaşından küçük çocuklarda zorunlu tıbbi gerekçe olmadan kullanmayınız.

Gayaben Şurup’u 3 aydan küçük çocuklara vermeyiniz.

Gayaben Şurup Kullanmaya Başlamadan Önce Sağlık Uzmanıma Bildirmem Gerekenler Nelerdir?

Eğer aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçına sahipseniz Gayaben Şurup’u kullanmayınız : 
Difenhidramin hidroklorür, guafenezin, karbetapentan ve/veya potasyum sülfogayakolat’a (Difenhidramin hidroklorür, Guafenezin, Karbetapentan ve Potasyum sülfogayakolat Gayaben Şurup’un etken maddeleridir.) alerji;
İlacın bileşiminde bulunan diğer maddelere alerji;
Antihistaminiklere [akrivastin (Semprex); desloratadin (Aerius); feksofenadin hidroklorür (Fexofen, Tavenic, Telfast); loratadin (Claritine, Loradif); setirizin hidroklorür (Allerset, Cetryn, Hitrizin, Zyrtec); buklizin hidroklorür (Longifene); difenhidramin hidroklorür (Allerjin, Benison, Fenotral); dimetinden maleat (Fenistil); hidroksizin hidroklorür (Atarax, Validol); ketotifen (Astafen, Zaditen); klemastin (Tavegyl); klorfenoksamin hidroklorür (Sistral); prometazin hidroklorür (Artu); siproheptadin hidroklorür (Prakten, Sipraktin); vb. ];

 karşı aşırı duyarlılık.

Gayaben Şurup’u 3 aydan küçük çocuklara vermeyiniz.

Gebelik ya da Emzirme Döneminde Gayaben Şurup’u Kullanabilir Miyim? 

Guafenesin, karbetapentan sitrat ve difenilhidramin hidroklorür’ün (Guafenesin, karbetapentan sitrat ve difenilhidramin hidroklorür Gayaben Şurup’un etken maddeleridir.) gebelik kategorisi C’dir. Guafenesin ‘in emziren annelerde kullanımı ile ilgili güvenilirliğine dair yeterli kanıt yoktur, bu nedenle emziren annelerde kullanılması tavsiye edilmez.

Araç ve Makine Kullanırken Gayaben Şurup’u Kullanabilir Miyim?

Gayaben Şurup; uyuşukluk, uyuklama hali ve refleks kaybına neden olabileceğinden tehlikeli makine ve motorlu araç kullanımı, yüksek yerlerde çalışmak gibi durumlarda bu ilacı kullanmayınız. 

Gayaben Şurup’u Nasıl Almalıyım?  

İlacınızı tam manasıyla hekiminiz tarafından size öngörüldüğü şekilde ya da prospektüsünde yazan yönergeler doğrultusunda alınız. Eğer bu yönergeleri anlamazsanız eczacı, hemşire ya da hekiminize size açıklamalarını rica ediniz. Hekiminiz tarafından size uygun görülenden daha yüksek dozda ya da daha uzun süre ilacınızı kullanmayınız. Reçetenizde size tarif edilen yönergelere uyunuz.

İlacınızı alırken, ilaçla birlikte verilen ölçeği kullanınız.

Gayaben Şurup’u 3 aylıktan küçük bebeklere vermeyiniz.

Gayaben Şurup’u 2 yaşından küçük çocuklarda zorunlu tıbbi gerekçe olmadan kullanmayınız.

Eğer şikayetleriniz iyileşmezse ya da daha kötüye giderse, hekiminizle görüşünüz.

Bir Doz Almayı Unutursam Ne Olur?

Eğer bir doz almayı unuttuysanız hatırladığınız an bu dozu alınız. Eğer hatırladığınızda bir sonraki dozun vakti gelmişse almadığınız dozu atlayınız ve ilacı planladığınız düzende almaya devam ediniz. Unuttuğunuz doz için ekstra ilaç almayınız.

Fazla Doz Alırsam Ne Olur?

Eğer ilacınızdan almanız gerekenden çok daha fazla dozda aldığınızı düşünüyorsanız bir acil servisi arayarak destek alınız. Uyuşukluk, uyuklama, baş dönmesi, ağız kuruluğu doz aşımı belirtilerindendir.

Gayaben Şurup’u Alırken Nelerden Kaçınmalıyım?

Gayaben Şurup ile birlikte alkol kullanmayınız.

Gayaben Şurup’un Yan Etkileri

Allerjik reaksiyon belirtileri olan bu sıkıntılardan herhangi bir ya da birkaçına sahipseniz ilacı kullanmayı bırakınız ve acil yardım desteği alınız: ürtiker(kurdeşen), nefes almada zorluk, yüzde, dudaklarda, dil ya da boğazda şişkinlik.

Daha hafif yan etkiler de görülebilir ancak bunların varlığında hekiminizle konuşup ilacınızı kullanmaya devam edebilirsiniz:
uyuşukluk ve uyuklama;
baş dönmesi;
ağız kuruluğu.

Bu liste görülebilecek bütün yan etkilerin eksiksiz bir listesi değildir; burada yer alanlar dışında başka yan etkiler de görülebilir. Alışılmadık ya da sıkıntı yaratan bir durumla karşılaştığınızda doktorunuza danışınız.

Gayaben Şurup ile Etkileşen Diğer İlaçlar Nelerdir? 

Aşağıda sıralanan ilaçlarla Gayaben Şurup’un bir arada kullanılması olası ilaç etkileşimleri açısından sakıncalı olabilir ya da yeterli etkinlik sağlanamayabilir. Bu nedenle Gayaben Şurup’u hekiminize danışmadan bu ilaçlarla birlikte almaktan kaçınınız. Eğer aşağıdaki ilaçların bir ya da birkaçını kullanıyorsanız Gayaben Şurup’u kullanmaya başlamadan önce hekiminize söyleyiniz;
sedatifler [passiflora ekstresi (Passiflora, Sedaflora)];
hipnotikler [zopiklon (Imovane); doksilamin süksinat (Unisom) ].

Gayaben Şurup ile etkileşen diğer başka ilaçlar da mevcut olabilir. Doktorunuza kullanmakta olduğunuz bütün ilaçlar ve diğer alternatif tıp methodları hakkında bilgi veriniz; bunlar vitaminler, mineraller, bitkisel ürünler ya da başka bir hekim tarafından size verilen ilaçlar hakkında olabilir. Hekiminize danışmadan başka bir ilaç kullanmaya başlamayınız.

Gayaben Şurup’u Hangi Koşullarda Muhafaza Etmeliyim?  

Gayaben Şurup’u 30 derecenin altındaki oda sıcaklığında, nem ve ışıktan uzak bir yerde saklayınız.

EGİRA 50 MG 4 FİLM TABLET prospektüsü,nerelerde kullanılır?

ilaci gonderen 23 Haziran 2009 Salı by Arkadaş

Kategori: Erektil Disfonksiyon İlaçları 
Egira'nın Etken Maddesi: Sildenafil Sitrat
Barkod: 8699536090283

Egira'nın Fiyatı: 47,36

Firma: SANOVEL

Formül;

Sildenafil Sitrat 50mg

Egira'nın Endikasyonları;

İlacın Endikasyonları - Kullanılması Gereken Durumlar

Yeterli bir seksüel performans için gerekli penil ereksiyonun sağlanamaması veya sürdürülememesi olarak tanımlanan erektil disfonksiyonun semptomatik tedavisinde endikedir. Sildenafilin etkili olabilmesi için seksüel stimulasyon gereklidir. Kadınların kullanımı için endike değildir.

Egira İlacının Kontrendikasyonları - Kullanılmaması Gereken Durumlar;

İlacın herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda kontrendikedir. Nitrik oksit /siklik GMP yolu üzerine bilinen etkisi ile uyumlu olarak, sildenafilin nitratların hipotansif etkilerini potansiyelize ettiği gösterilmiştir ve bu nedenle nitrik oksit açığa çıkaran bileşikler (amil nitrat, butil nitrat gibi) veya nitratların herhangi bir formu ile beraber (Nitrogliserin, isosorbid mononitrat, isosorbid nitrat, pentaeritritol tetranitrat, eritritol tetranitrat, isosorbid dinitrat /fenobarbital gibi) verilmesi kontrendikedir. Erektil disfonksiyonda kullanılan ilaçlar (sildenafil dahil) seksüel aktivitenin tavsiye edilmediği hastalarda (stabil olmayan anjina gibi ciddi kardiyovasküler bozukluklar ve ciddi kardiyak hastalıklarda) önerilmez. Sildenafilin güvenilirliği; ciddi karaciğer yetmezliği, hipotansiyon (kan basıncı 90/50 mmHg dan az), geçirilmiş miyokard enfarktüsü olan, retinitis pigmentosa gibi herediter dejeneratif retinal bozukluğu olan (bu hastaların az bir kısmında genetik retinal fosfodiesteraz bozukluğu vardır) hasta gruplarında çalışılmamıştır dolayısıyla daha ileri bilgi edininceye kadar bu hastalarda kullanılması kontrendikedir.

Uyarılar;

Erektil disfonksiyonu teşhis etmek, altta yatan potansiyel sebepleri ve uygun tedaviyi belirlemek için hastanın anamnezinin tam olarak alınması ve fizik muayenesi gereklidir. Seksüel aktiviteye eşlik eden belli derecede kardiyak risk söz konusudur. Bu nedenle, hekim erektil disfonksiyon tedavisine başlamadan önce hastanın kardiyovasküler durumunu tetkik etmelidir. Sildenafilin, kan basıncında geçici düşüşlere yol açan, sistemik vazodilatör özellikleri olduğu gösterilmiştir. Hastaların, özellikle cinsel aktivite ile kombine durumlarda bu vazodilatör etkilerden etkilenip etkilenmeyeceklerini dikkatle göz önünde bulundurulmalıdır. Vazodilatörlere karşı artmış duyarlılığı olan kişiler arasında; sol ventrikül çıkış (outflow) obstrüksiyonu olanlar (örneğin aort stenozu, hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati) veya kan basıncının otonomik kontrolünde ciddi bozulma ile kendini gösteren nadir bir sendrom olan multipl sistem atrofisi olanlar bulunmaktadır. Erektil disfonksiyonda kullanılan ajanlar penisin anatomik deformasyonlarında (angülasyon, kavernosal fibrosis veya Peyronie hastalığı gibi) veya priapizme sebep olabilecek predispose durumlarda (orak hücre anemisi, multipl miyelom veya lösemi gibi) dikkatli kullanılmalıdırlar. Seksüel aktivite tavsiye edilmeyen erkeklerde erektil disfonksiyon ajanları kullanılmamalıdır. Sildenafilin diğer erektil disfonksiyon tedavileri ile birlikte kombine kullanımının etkinlik ve güvenilirliği henüz değerlendirilmemiştir. Bu sebeple bu tür kombine uygulamalar tavsiye edilmez. İnsan trombosit hücreleri ile yapılan in vitro çalışmalar sildenafilin nitrik oksid açığa çıkaran bir madde olan sodyum nitroprusiadın antiagregan etkisini artırdığını göstermektedir. Kanama bozukluğu veya aktif peptik ülseri olan hastalarda sildenafil kullanımına ilişkin emniyet bilgisi mevcut değildir. Bu sebeple bu tür hastalarda fayda/zarar oranı gözönüne alınarak dikkatle uygulanmalıdır. Yaşlılarda sildenafil klirensi azaldığı için 25 mg'lık başlangıç dozu tavsiye edilir. Ciddi böbrek yetmezliği olan (kreatinin klirensi 30 ml/dak dan az) hastalarda sildenafil klirensi azaldığı için 25 mg’lık doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer yetmezliği olanlarda sildenafil klirensi azaldığı için 25 mg’lık doz tavsiye edilir. Sildenafil ile yapılan güvenlik çalışmalarında baş dönmesi ve görme bozukluğu bildirildiği için araç ve makine kullanırken hastalar dikkatli olmalıdır.

Egira'nın Yan Etkileri;

Belirli sabit dozlarda yapılan muhtelif çalışmalarda bazı yan etkilerin insidansı doz ile beraber artmıştır. Dozun değiştirildiği doz esnekliği olan klinik çalışmalarda hastaların %5 ve daha fazlasında ve plasebodan daha sık olarak bildirilen yan etkiler; başağrısı, yüzde kızarıklık ve dispepsidir. %1-5 arası bildirilen, klinik olarak önemli kabul edilen ve/veya tedavi ile olası ilişkisi olduğu düşünülen yan etkiler: Asteni, ağrı, abdominal ağrı, sırt ağrısı, enfeksiyon, soğuk algınlığı, vazodilatasyon, diyare, bulantı, artralji, miyalji, sersemlik hissi, hipertoni, uykusuzluk, nazal konjesyon, farenjit, rinit, sinüzit, solunum yolu enfeksiyonu, solunum sistemi rahatsızlığı, döküntü, anormal görüş (hafif ve geçici, özellikle görmede renklerin soluklaşması, bunun yanında ışığı algılamada artış ve bulanık görme), konjunktivit, üriner yol enfeksiyonu, prostat rahatsızlığıdır. Tavsiye edilen doz aralığından fazla dozlarda, yan etkiler benzer olmuş fakat genellikle daha sık olarak bildirilmiştir. Pazarlama sonrasında bildirilen yan etkiler: Hipersensitivite reaksiyonu, hipotansiyon, senkop, taşikardi, uzun süreli ereksiyon ve/veya priapizm, gözlerde ağrı, kanlanma /kızarma.

Egira İlacının Etkileşimleri;

Sildenafil metabolizması başlıca sitokrom P450 (CYP)'nin izoformları 3A4 (majör yol) ve 2C9 (minör yol) ile düzenlenmektedir. Bu sebeple bu izoenzimlerin inhibitörleri sildenafil klirensini azaltabilir. Nonspesifik bir CYP3A4 inhibitörü olan simetidin (800 mg), sildenafil (50 mg) ile birlikte uygulandığında plazma sildenafil konsantrasyonunda %56 oranında bir artışa sebep olmaktadır. Klinik çalışma verilerinde yapılan popülasyon farmakokinetik analizleri; ketokonazol, eritromisin, simetidin gibi CYP3A4 inhibitörleri ile beraber uygulanan sildenafilin klirensinde azalma olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte, bu hastalarda yan etki insidansında bir artma olmamasına rağmen CYP3A4 inhibitörleriyle birlikte kullanımda 25 mg’lık başlangıç dozu tavsiye edilir. Bir CYP3A4 inhibitörü olan, HIV proteaz inhibitörü sakuinavirin, kararlı durumda (1200 mg tid), 100 mg tek doz sildenafil ile birlikte uygulanması, sildenafil Cmaks’ında %140 ve sildenafil EAA’sında %210’luk bir artışa sebep olmuştur. Sildenafilin sakuinavir farmakokinetiği üzerine etkisi yoktur. Kuvvetli bir P450 inhibitörü olan, HIV proteaz inhibitörü ritonavirin kararlı durum seviyelerinde (500 mg bid), birlikte uygulanan tek doz sildenafilin (100 mg) Cmaks’ında 4 kat (%300) ve EAA’sında 11 kat (%1000) bir artış meydana gelmiştir. 24 saat sonra, sildenafilin tek başına uygulanmasıyla yaklaşık 5 ng/ml olan plazma seviyesine kıyasla, sildenafil plazma seviyeleri yaklaşık 200 ng/ml olmuştur. Bu durum ritonavirin P450 substratlarının büyük çoğunluğu üzerine olan belirgin etkileriyle uyumludur. Sildenafilin ritonavirin farmakokinetiği üzerine etkisi yoktur. Greyfurt suyu, sildenafilin plazma seviyesini az bir miktarda artırabilir. Yiyeceklerle beraber alındığında etkinliğin başlaması gecikebilir. Sildenafilin akut ve kronik uygulanan nitratların hipotansif etkisini potansiyalize ettiği gösterilmiştir. Bu sebeple nitratların veya nitrik oksid veren bileşiklerin sildenafil ile beraber kullanılması kontrendikedir.

Egira İlacının Kullanılışı ve Dozu;

Doz seksüel aktiviteden yaklaşık 1 saat önce 50 mg'dır. Etkinlik ve hastanın tolerasyonuna bağlı olarak doz 100 mg'a artırılabilir veya 25 mg'a düşürülebilir. Önerilen maksimum doz günde bir defa 100 mg'dır. Yaşlılarda (> 65 yaş), hepatik yetmezliği (Child-Pugh A ve B) ve şiddetli renal yetmezliği (kreatinin klerensi 30 ml/dak dan az) olan hastalarda, sildenafil'in yüksek plazma seviyeleri advers etkilerin insidansını artırabileceği için 25 mg'lık bir başlangıç dozu göz önünde bulundurulmalıdır.